Kimyasalların ithalatında neler değişecek?

22-01-2021

Sektörümüzü yakından ilgilendiren Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Yönetmeliği’ne ilişkin bilgilendirme semineri geçtiğimiz 10 Aralık’ta Sendikamız ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Avrupa Birliği’nin (AB) çevre ve insan sağlığını korumaya yönelik belki de en kapsamlı düzenlemelerinden biri, ülkemizde de imalatçılarımızın aşina olduğu REACH Direktifi. Kimyasal maddelerin etap etap kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasını öngören bu mevzuat, yürürlüğe girdiği 2007 yılından beri, endüstriye etkileri değerlendirilerek çeşitli revizyonlara uğradı. REACH ‘Veri yoksa, pazar da yok’ prensibiyle, başlarda üreticilerin korktuğunun aksine, bir yasaklamayı değil, doğru bilgi paylaşımını hedefliyor. Bu düzenlemeyle, kimyasal maddelerden kaynaklı güvenlik riskinin yönetim sorumluluğu, bu maddeleri üreten, ithal eden ve kullanan sanayicilere yükleniyor.
Ülkemizin AB adaylığı kapsamında, REACH mevzuatına uyum amacıyla Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi,  İzni ve Kısıtlanması Yönetmeliği 23 Haziran 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yönetmelik, endüstride hammadde olarak kullanılan pek çok kimyasalı kapsıyor. Uzun vadede, sisteme kaydı yapılmayan kimyasal maddeler piyasada bulunamayacağından, bunları kullanan imalatçılarımızın tedarikte sıkıntı yaşamaması için yönetmeliğin getirdiği düzenlemelere hakim olması gerekiyor. Ön kayıt süresinin dolacağı 31 Aralık 2020 tarihi öncesinde; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın yetkisi dahilinde olan bu konu hakkında bir bilgilendirme semineri gerçekleştirdik.
AB’de REACH mevzuatına göre, gerek üretici gerek ithalatçı olarak kimyasal madde sağlayıcıların, bu maddelerin özelliklerini ve insan sağlığına ve çevreye etkileriyle ilgili verilerini, Helsinki’de bulunan Avrupa Kimyasallar Ajansı’nda (ECHA) tutulan bir merkezi veri tabanına kayıt ettirmeleri gerekiyor. Ajans, kayıt sisteminin işleyişinden, tehlikeli kimyasalların değerlendirilmesinden ve tüketicilerin de ulaşabileceği bu açık veri tabanının operasyonundan sorumlu. Ülkemizde, bu veri tabanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nce tutuluyor.

Yeni bir iş kolu: Kimyasal Değerlendirme Uzmanlığı
Kimyasal maddelerin kaydı sırasında istenen değerlendirmenin bir Kimyasal Değerlendirme Uzmanı tarafından yapılması gerekiyor. Bu kişinin Bakanlık onaylı bir eğitim kuruluşundan 64 saatlik teknik eğitim alması ve uzmanlığını akredite bir kuruluşça yapılan sınavla kanıtlaması gerekiyor. Beş yıl geçerliliği olan bu belgeye sahip Kimyasal Değerlendirme Uzmanları şirketin ürettiği/ithal ettiği kimyasal maddeleri risk açısından değerlendirerek Güvenlik Bilgi Formu’nu doldurmakla sorumlu. Kayıt yükümlülüğü olan şirketler, ihtiyaçlarına göre kendi bünyelerinde bir Kimyasal Değerlendirme Uzmanı istihdam edebilecekleri gibi, dışarıdan danışmanlık hizmeti de alabilir.

Tekstil imalatçıları neleri bilmek zorunda?
Tekstil imalatında kullanılan, boya ve terbiye maddeleri başta olmak üzere, pek çok hammadde KKDİK kapsamına giriyor. İmalatçılarımız bu maddelerin ithalatlarını kendileri yapıyorlarsa, gerekli kayıtları yapma konusunda sorumlulukları bulunuyor. Bu maddeleri yurt içinde bir üretici/ithalatçı/distribütörden temin eden imalatçılar ‘alt kullanıcı’ olarak tanımlanıyor ve sadece bilgi akışı sağlamakla yükümlü. Maddenin ne şekilde kullanıldığı, başka hangi maddelerle karıştırıldığı, insan sağlığı ve çevreye olası etkileri, alternatiflerinin bulunup bulunmadığı gibi bilgiler, ihtiyaç halinde alt kullanıcılardan alınabilir. Bu maddelerin tedarikinde sorun yaşanmaması ve üretim süreçlerinin etkilenmemesi için, tekstil imalatçılarına KKDİK mevzuatıyla ilgili bilgi edinmeleri, tanımlara hakim olmaları, kayıt takvimini izlemeleri ve kimyasal madde tedarikçilerinin gerekli kayıtları yapıp yapmadıklarını takip etmeleri tavsiye edilebilir.

Hedef: Alternatif bulmak için yenilikçi üretim
AB’de REACH ve ülkemizde KKDİK mevzuatının tek amacı kimyasal maddelerin kaydını tutmak ve belirli bir tonajı aştığında kısıtlamak değil, aynı zamanda tehlikeli maddelerin daha uygun alternatiflerinin bulunabilmesi için sanayide araştırma-geliştirme ve inovasyonu teşvik etmek. Böylece uzun vadede piyasanın riskli ürünlerden temizlenmesi amaçlanıyor. Bu sebeple, belirli aralıklarla endüstrilere etkileri ölçülüyor. İmalatçıların kullandıkları bu kimyasal maddelerin alternatiflerinin bulunup bulunamayacağı, maliyetlere ve üretim süreçlerine etkilerinin ne olacağı, uluslararası rekabetin ve iç pazarın ne şekilde değişeceği değerlendiriliyor. Böylece insan ve çevre sağlığıyla, rekabetçi AB pazarı şartları arasında bir denge gözetilmeye çalışılıyor. Yapılan değerlendirme çalışmaları sonucunda yönetmelik etap etap devreye giriyor ve sanayicilerin değişikliklere hazır ve adapte olmaları için süre tanınıyor.

Yardım Masası’ndan bilgi alabilirsiniz:
KKDİK mevzuatıyla ilgili detaylı bilgiye Kimyasallar Yönetimi Daire Başkanlığı’na bağlı Kimyasallar Yardım Masası’ndan ulaşılabilir: https://kimyasallar.csb.gov.tr/
Yardım Masası’nda hangi sorulara cevap bulabilirsiniz?:
• Karışım içinde kullandığım kimyasal yönetmelik kapsamına giriyor mu?
• Tıbbi ürün imalatında kullandığım kimyasal maddeyi kayıt etmeli miyim?
• Kimyasal atık, kimyasal madde sayılıyor mu?
• Kimyasal maddeyi Türkiye’de distribütörden alıyorum. Kayıt yükümlülüğüm var mı?
• Ön kayıt süresini kaçırdım. Artık bu kimyasal maddeyi üretemeyecek miyim?
• Kimyasal Değerlendirme Uzmanı istihdam etmeli miyim?

KKDİK Takvimi
31 Aralık 2020: Ön kayıt süresinin dolduğu tarih.
2021-2024: Kesin kayıtlar başlıyor. Ülke içinde üretilen ya da ithal edilen ve miktarı yılda 1 tonu geçen kimyasal maddelerle ilgili tüm verileri içeren kayıt dosyaları Kimyasal Kayıt Sistemi’ne kaydedilecek.
Kaydı yapılan maddeler Bakanlık tarafından değerlendirilecek. İzne ve kısıtlamaya tabi olmasına karar verilen maddeler belirlenecek ve aday ve kesin listeler yayınlanacak.
2024 sonrası: Kayıtlı olmayan kimyasallar piyasaya sunulamayacak.
İnsan ve çevre sağlığı için yüksek risk teşkil eden maddeler tamamen yasaklanabilecek.


Diğer Haberler