Uluslararası Yünlü Tekstiller Örgütü IWTO’nun Yıllık Kongresi’nden notlar

06-05-2024

Yünle ilişkili paydaşlar, IWTO’nun Nisan ayında Avustralya’da yapılan Yıllık Kongresi’nde bir araya geldi. Yünle ilgili yenilikler, trendler, araştırmalar Kongre boyunca enine boyuna ele alındı.  İcra Kurulu’nda Sendikamızı temsilen yer alan Bahariye Mensucat Kalite Güvence ve Planlama Müdürü Şansal Çetin, Kongre katılımcılarından biriydi. Çetin, sektör için önemli notlarını dergimiz için derledi. 

Şansal Çetin

International Wool Textile Organization (IWTO) Kongresi 15-19 Nisan tarihleri arasında 23 ülkeden 350’den fazla katılımcıyla Avustralya’nın güneyindeki Adelaide şehrinde yapıldı. ‘Super fine’ kalitesi olarak bilinen ince yüne sahip merinos koyunlarının ağırlıklı olarak yetiştirildiği Avustralya’da yapılan bu Kongre, yünle ilişkili bütün paydaşların bir araya gelmesi açısından büyük fırsat sundu. Kongre boyunca yünle ilgili yenilikler, araştırmalar, kanuni düzenlemeler ve tanıtımlar paylaşıldı. 

IWTO Başkanı Klaus Steger, “Bu yılki Kongre, tüketici tercihlerini şekillendiren trendleri ele alıyor. Yün endüstrisinin doğal, yüksek performanslı ve tamamen izlenebilir yüne artan talebinin nasıl daha iyi karşılanabileceğini araştırıyoruz” dedi.

IWTO Genel Sekreteri Dalena White ise “Bu yılki Kongre’de geliştirilen öngörüler ve bağlantılar, küresel yün endüstrisinin gelecekteki yönünü şekillendirmede etkili olacak. Gelişmekte olan trendler ve tüketici talepleri konusunda sektörün ileriye dönük stratejik çabalarına rehberlik edecek değerli bilgiler elde ettik” diye konuştu.

IWTO toplantıları, yılda iki kez olacak şekilde dünyanın farklı ülkelerinde yapılıyor. Bu toplantılardan biri ilkbahar aylarında yapılan bu kongre, diğeri de sonbaharda yapılan daha küçük bir organizasyon olan yuvarlak masa toplantısı. Sendikamız (TTSİS) tarafından organize edilecek yuvarlak masa toplantısı bu yıl 27-29 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. 2025 yılı kongresi ise Mayıs ayında Paris’te düzenlenecek. 

Kongre’den notlar

IWTO İcra Kurulu’nda Sendikamızı temsilen yer alan Bahariye Mensucat Kalite Güvence ve Planlama Müdürü Şansal Çetin, Avustralya’da yapılan Kongre’deydi. Çetin, dergimiz için Kongre’nin öne çıkan notlarını derledi:

• Kongre’nin ilk gününün en önemli anlarından biri, Australian Wool Exchange (AWEX) tarafından başlatılan yeni bir bütünlük ve sürdürülebilirlik programı olan Avustralya Yün Sürdürülebilirlik Programı’nın (AWSS) duyurulmasıydı. AWSS, eski SustainaWOOL programının yerine, iki akreditasyon seçeneği sunuyor:

• ResponsiWOOL: Uygun ağrı kesiciyle kuyruk modifikasyonunun (mulesing) dahil olduğu, hayvan sağlığı ve refahı uygulamalarına göre üretilen yün.

• SustainaWOOL: ‘Mulesing’in dahil olmadığı hayvan sağlığı ve refahı uygulamalarına göre üretilen yün.

Avustralya yünü için uzun zamandır beklenen bu kararın ardından, yün üreticilerinin programa dahil olmalarıyla, hızla yol alınacağı düşünülüyor.

IWTO’nun özellikle önem verdiği konulardan biri de aile şirketlerindeki genç üyeleri ‘yün ailesi’ ile tanıştırmak. Bu amaçla genç yöneticiler için ayrı toplantı ve sunumlar düzenleniyor. Bu sene kongreye 24 genç profesyonel katıldı. 

Yün üretimi

AWTA Ltd (Australian Wool Testing Authority)’nin verilerine göre yün üretiminde düşüş var. Avustralya’da üretilen yünün mikron dağılımına bakıldığında en büyük oranın ‘super fine’ olarak tanımlanan 18.5 mikrondan düşük yün olduğu görülüyor. Avustralya’da üretilen kirli yünün yüzde 85’i Çin’e ihraç ediliyor ve oradan da yıkanmış olarak bütün dünyaya gönderiliyor.

Yünde izlenebilirlik

Avustralya’da izlenebilirlik çalışmaları yün üreticilerinin ve tedarikçilerinin biyolojik güvenliğin sağlanması, pazarda yer edinme ve verimli çalışmanın sağlanması amacıyla 2023 yılında başlatıldı ve 2025 yılı Temmuz ayına kadar yün üretiminin yüzde 90’ının izlenebilir hale getirilmesi hedefi koyuldu. İzlenebilirlik için hedeflenen başlıklar şu şekilde sıralanıyor:

• 37 bin yün yetiştiricisi

• Yüzde 18 / Dijital olarak iletilen yün spesifikasyonu

• 50+ / Yün satıcısı

• Yüzde 30 / RFID (Kimliklendirme sistemi)

• 45 yün alıcısı

• Yüzde 50 / Ürün kimlik kodu – Beyan oranı 

• 3.21 km (2 mil) /Bir yılda takip edilecek yün balyası

• 10 / Ayrı veri datası 

AB düzenleme döneminde yünün savunulması

‘Avrupa Birliği (AB), Green Deal’ altında yapılan kanuni düzenlemelerinin tekstile ilişkin sürdürülebilirlik iddialarının adil ve güvenilir olmasını sağlamak için Make The Label Count (MTLC) çatısı altında toplanılıyor. Make the Label Count, çok çeşitli doğal elyaf üreticilerini ve çevre gruplarını temsil eden kuruluşların oluşturduğu uluslararası bir koalisyon: www.makethelabelcount.org 

Dünya nüfusu ve elyaf üretiminin gösterildiği tabloya (sonraki sayfada) bakıldığında; son 20 yılda polyester üretimindeki keskin artış görülüyor. 

Rakamlarla Kongre çıktıları

PEF hesaplamalarında dahil olan konulara bakıldığında sentetik elyafların etki ettikleri temel konular olan mikroplastikler ve plastik atıkların dahil edilmediği görülüyor.

Hesaplamalarda sentetik elyaf üretiminin başlangıç kısmı da es geçiliyor.

Tekstil ürünü ömrünün (LCA) hesaplamalarında PEF’in varsayımı: “En dayanıklı ürünler en uzun ömre sahip olandır.” Bu durum birçok ürün için geçerli olsa da tekstil için geçerli değil.

Hesaplama yöntemlerindeki eksiklikler pazarda yer alacak ürünler arasında yanlış sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Örneğin şu anki hesaplama yöntemiyle yünün kırmızı, polyesterin ise yeşil etiketle işaretlenmesi gerekiyor. MTLC grubu AB çevre politikasının, doğal ve sentetik lifli tekstillerin adil karşılaştırılması yoluyla düzenlenmesi için yoğun çaba sarf ediyor. AB bünyesinde hazırlanan tasarı için AB anket çalışmaları yapıyor; bu anketlere katılım sağlanarak kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor. Kongre’de anketlere katılımın önemine vurgu yapılarak, firmaların bu konuya önem vermesi istendi. 

Gündelik giyim ve resmi kıyafet

Resmi takım elbisenin yıllar içerisinde nasıl değişikliğe uğradığının hikâyesini Richard Boide (CEO Dormeuil) anlattı. Yıllar içerisinde modayı etkileyen faktörlere baktığımızda savaşlar, internet, krizler, politikalar, ekonomik çöküşler, film dünyası, müzik, sosyal yaşantı ve hastalıklar yani yaşantımızdaki her şey modayı etkiliyor. 2014 yılından 2022’ye takım elbise satışındaki değişime baktığımızda yüzde 19’luk bir gerileme görülüyor. Boide resmi kıyafetin ‘New Formal’ olarak geri geldiğini ifade ediyor. ‘New Formal’ın kapsamı, duruma göre giyinme (mezuniyet, düğün toplantılardaki kıyafetler), günlük şıklık, lüks markaların ürünleri, hızlı ve kolay sipariş edilen az sayıda ürün, kişiye özel kıyafetler olarak tanımlanıyor. Bu trende ayak uydurmak için yapılacaklar; “desen yapımında yenilik, kumaş mühendisliğinde yenilik, tedarik zincirini yönetmede yenilik (Blok Zincir), yün yetiştirme ve çiftlik uygulamalarında yenilik” olarak sıralanıyor.

Karbon emisyonunda yün yetiştiricileri için yatırım fırsatları

2020 yılında net sıfır hedefine taahhüt veren ülke sayısı 110 iken, 2024 yılında 145’e çıktı. Bu veri, toplam emisyonun yüzde 89’unu kapsıyor. Firmaların karbon emisyon hesaplamalarında üretim öncesi ve sonrası aktiviteleri içeren ‘Kapsam 3’ büyük payı alıyor. 

Önem sırası göz önüne alındığında, Kapsam 3 tedarik zinciri emisyonlarıyla mücadele etmek için şirketler üzerinde artan bir baskı var. Tekstil şirketleri hem doğrudan emisyonları hem de tedarik zincirlerindeki emisyonları azaltmayı taahhüt ediyorlar.

Burada yün üreticileri için bir fırsat açığa çıkıyor. Markalar, Kapsam 3 emisyonlarını azaltmak için hammadde üreticilerine finansman sağlayarak çiftliklerde sıfır emisyonla kendi hedefine ulaşabilir. Markanın emisyon azaltma ihtiyaçlarının gelecekteki yün tedarikini şekillendirecek olması da unutulmamalı.


Diğer Haberler