Kamboçya’da kötü çalışma koşulları ticarette vergi avantajını kaybettirdi
En Az Gelişmiş Ülke kategorisindeki Kamboçya ve Myanmar, Avrupa Birliği’nin (AB) Everything But Arms (EBA / Silah Dışında Her Şey) Anlaşması kapsamında gümrük vergilerinden muafiyetten faydalanıyordu. AB Komisyonu yaklaşık bir yıldır bu ülkeleri insan hakları ve çalışma hayatı uygulamaları açısından gözlem altına almıştı. Geçen ay itibari ile Kamboçya’nın insan ve çalışan hakları prensiplerini ihlal etmesi sebebiyle bu muafiyetin geçici olarak kaldırılmasına karar verildi.
Tuba Huvaj Kobaş / TTSİS Araştırma Müdürü
EBA Anlaşması’na göre; az gelişmiş ülkelerin ekonomik kalkınmalarını desteklemek amacıyla bu ülkelere –silah ve savunma sanayii dışında- tek taraflı gümrük vergisi avantajı uygulanıyor. Bu süreçte, faydalanıcı ülkelerin demokrasi açısından da ilerleme kaydetmeleri hedefleniyor. Bu sebeple ülkelerin, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konvansiyonlarının insan hakları ve çalışan haklarına ilişkin prensiplerini karşılayıp karşılamadıkları da gözlemleniyor. Örneğin Avrupa Komisyonu raporunda, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) kapsamında sağlanan vergi avantajları sonucunda Sri Lanka’da çocuk işçiliğin yüzde 1’e düştüğü, Bolivya’da minimum çalışma yaşının ILO standartlarına çekildiği belirtiliyor.
Kamboçya, 2001 yılından bu yana EBA kapsamında AB’ye ihracat yapıyor ve Bangladeş’ten sonra bu anlaşmadan en fazla yararlanan ülke konumunda bulunuyor. AB, yüzde 45’lik pay ve 5 milyar euro ile Kamboçya’nın en büyük ticaret ortağı. Bu ticaret içinde tekstil, hazır giyim ve ayakkabının payı yüzde 75 civarında. Kamboçya ve Myanmar’da bu prensiplerin ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine, Avrupa Komisyonu Şubat 2019’da bu ülkelere karşı gözlem sürecini başlamıştı. İhlallerin özellikle şu alanlarda gözlemlendiği belirtiliyor:
• Siyasi haklar, demokratik muhalefet alanının sınırlandırılması
• Çalışma hayatı, örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme müzakere haklarının kısıtlanması
• Özellikle şeker sektöründe toprak kullanımı imtiyazında usulsüzlükler
Gözlem sürecinde ülkelerin kendilerini savunmaları ve AB ile iş birliği içinde bu konuları düzeltmek için adımlar atmaları bekleniyordu. Fakat Avrupa Komisyonu bu süreçte beklenen ilerlemenin kaydedilmediğini belirterek, 12 Şubat 2020’de “Avrupa Komisyonu; AB’nin EBA ticaret rejimi kapsamında Kamboçya’ya verilen tarife tercihlerinin, ülkede Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi prensiplerinin ciddi ve sistematik bir şekilde ihlalinden dolayı geri çekilmesine karar vermiştir” açıklamasını yaptı.
AB’nin Ticaretten Sorumlu Komiseri Phil Hogan açıklamasında özetle “AB, ticaret avantajları yoluyla Kamboçya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmaya önem vermektedir. Fakat, gözlem uygulamasının başlatıldığı Şubat 2019’dan bu yana Kamboçya hükümetinin insan hakları ihlalleri konusunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Özellikle siyasi katılım, ifade özgürlüğü ve örgütlenme haklarının ihlali, Avrupa Birliği’ne bu kararı almaktan başka seçenek bırakmamıştır. Sendikacıların maruz kaldığı yersiz suçlamalar endişe vermeye devam etmektedir” dedi.
AB karar alma prosedürlerine göre, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nden itiraz gelmezse söz konusu karar 12 Ağustos 2020’de yürürlüğe girecek ve pek çok üründe Kamboçya, AB’ye ihracatta AB standart tarifelerine dönecek. Etkileneceği açıklanan ürün grupları, Kamboçya’nın AB’ye ihracatının yaklaşık beşte birini oluşturan 1 milyar euro’luk ürünü kapsıyor. Bunlar içinde en önemli grup olan tekstil ve hazır giyim ürünlerinde sıfır olarak uygulanan gümrük vergilerinin ortalama yüzde 12’ye çıkması bekleniyor.
Söz konusu kararla ihracat avantajını kaybeden ürün gruplarından sektörümüzü ilgilendirenlerin GTİP kodları şöyle: 6103 41, 6103 43, 6103 49, 6105, 6107, 6109, 6115 10, 6115 21, 6115 22, 6115 29, 6115 95, 6115 96, 6115 99, 6203 41, 6203 43, 6203 49, 6205, 6207, 6211 32, 6211 33, 6211 39, 6211 42, 6211 43, 6211 49, 6212, 6403 19, 6403 20, 6403 40, 6403 51, 6403 59, 6403 91, 6403 99, 6405 6406.
Ülkede rapor edilen ihlaller ve bu karara götüren süreç
• Kamboçya’da gerek yerel sivil toplum kuruluşları, gerekse uluslararası insan hakları izleme örgütleri ve özel sektör temsilcileri uzun süredir Hükümet’in özellikle insan hakları, ifade özgürlüğü ve çalışma hakları konularındaki uygulamalarının uluslararası standartlara aykırı olduğunu ifade ediyor.
• Aralarında Adidas, Ralph Lauren, VFC , Esprit gibi büyük markaların olduğu bir grup 20 Ocak 2020’de Fair Labour Association (FLA) öncülüğünde Kamboçya Hükümeti’ne bir mektup yazarak; Kamboçya’dan yaklaşık 9.5 milyar dolarlık alım yaptıklarını ve çalışma şartlarının uluslararası standartlara çekilmesinin, sektörün geleceği için elzem olduğunu belirtti. Avrupa Birliği ve ABD Kongresi’nin Kamboçya’daki işçi ve insan hakları ihlalleri nedeniyle, mevcuttaki bazı vergi avantajlarını kaldırmayı düşündüğü hatırlatılan mektupta, Hükümet’in acilen dört ana konuyu gündeme alması gerektiği ifade edildi:
Sendikalar Yasası’nın revize edilmesi: Ocak ayı başında yapılan bazı değişiklikler, uluslararası çalışma standartlarının çok altında kalmakta, sendika üyeliğinin keyfi bir şekilde engellenmesine çözüm getirmemekte, sendikaların üyelerinin haklarını korumasının önündeki engelleri kaldırmamaktadır.
Dernekler ve STÖ’ler Kanunu’nun (LANGO) yürürlükten kaldırılması: Mevcut kanun, sivil toplum ve sendika liderlerine karşı baskı ve kötü muameleye izin veren bir atmosfer yaratmaktadır.
Sendika liderlerine karşı suçlamaların düşürülmesi: Sendika aktivistlerinin karşı karşıya bırakıldığı, zemini olmayan, haksız hukuki işlemler durdurulmalıdır.
Tahkim Konseyi’nin rolünün önemsenmesi: Hükümet, sendikaların işçileri Tahkim Konseyi önünde temsil etmesi hakkına saygı göstermelidir.
Mektupta verilen ihlal örneklerine göre; Kamboçya’da sendikaların kurulması için uygulanan ön izin ve onay prosedürleri şeffaf değil, Hükümet’e çok fazla güç sağlıyor ve ILO Sözleşmelerine aykırı. Kanun, gerek işçi gerek işveren sendikalarının kuruluş amaçlarını belirlemede kuruluşlara özgürlük tanımıyor. Ayrıca kanun, tüm işçi sendikalarına toplu sözleşme hakkı vermiyor. Fakat Hükümet, bazı küçük iyileştirmeler yapmayı düşünebileceğini belirtmekle birlikte, bu düzenlemelerin demokratik bir şekilde yapıldığında ısrarcı davranıyor. Avrupa Birliği’nin söz konusu kararı, bu tartışmalardan birkaç gün sonra alındı.
Kararın, Türk tekstil sektörüne muhtemel etkileri
Türkiye, AB’nin tekstilde ikinci (4.8 milyar euro ile) ve hazır giyimde üçüncü (9.7 milyar euro ile) tedarikçisi konumundadır. Bunda, ülkemizin coğrafi avantajlarının yanı sıra, üretim koşullarının çevresel ve sosyal açıdan dünya standartlarında olmasının da büyük etkisi vardır. Özellikle çok uluslu markaların tedarik zincirinde bulunan üreticilerimiz, bu markalar tarafından çok sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Öte yandan, maliyetlerin halen önemli olduğu günümüzde, Türk tekstilcisi temel insan hakları ve ILO standartlarını hiçe sayan, çalışanlara oldukça kötü koşullar sağlayan, ucuz iş gücüne sahip ve böylece çok düşük maliyetlerle üretim yapan ülkelerle rekabet etmek durumunda kalmaktadır. Dünya tekstil ve hazır giyim sektörünün diğer önemli tedarikçileri arasında olan Bangladeş, Kamboçya ve Vietnam gibi ülkeler ise bu konulardaki kötü sicilleriyle adil olmayan bir rekabet ortamı oluşturmakta, buna rağmen AB ve ABD gibi büyük alıcılara çeşitli vergi avantajlarıyla ihracat yapmaktadır.
AB’nin aldığı bu son karar, çalışanlarına adil şartlar sağlayan işverenlerimizi yüreklendirmiştir. Her zaman örgütlü, kayıtlı, adil çalışmayı destekleyen ve teşvik eden Sendikamız, bu durumun çalışma koşullarını yakından izleyen satın alma grupları tarafından da dikkate alınması ve gerekli sosyal ve çevresel uygunluk şartlarında üretim yapan Türk tekstil üreticilerinin uluslararası rekabette öne çıkması için uluslararası platformlarda karar alıcılar ve markalar nezdindeki çalışmalarına devam edecektir.