IWTO Yuvarlak Masa Toplantısı
IWTO (Uluslararası Yünlü Tekstil Örgütü) 2019 Yuvarlak Masa Toplantısı 1-4 Aralık tarihleri arasında Yeni Zelanda’nın Queenstown şehrinde gerçekleşti. Toplantıya, TTSİS’i temsilen Sendikamız üyesi ve IWTO İcra Kurulu üyesi Osman Kılıç katıldı. Kendisinin toplantıya dair notlarını aktarıyoruz.
Queenstown’da dünya yünlü tekstil sektörünü bir araya getiren IWTO toplantısının ana konularını şöyle sıralayabiliriz:
• Yün sürdürülebilirliği
• Perakende satışlarda yenilikler
• Yeni Zelanda’da yün
• Sağlıkta yün
Sunumlar bu başlıklar çevresinde gerçekleşirken, en çok tekstilde kullanılan elyafların çevreye verdiği kirliliğin ve doğada çözünmelerinin analizi üzerinde duruldu. Ayrıca yünün diğer elyaflara göre üstünlüğü konuşuldu.
Toplantının dikkat çekici konularından biri, plastik çöp atıkların, mikro fiberlerin denizlerde, yeraltı sularında giderek çoğalarak doğa ve yaşam üzerinde yarattığı tehditlerdi. Çevre raporlarına göre okyanuslara her yıl 8 milyon tondan fazla plastik atık gidiyor. Bu atıkların büyük kısmı gözle görülür çöp ve parçalardan oluşuyor; bunun yanında 5 milimetre ve daha küçük partiküller halinde de bulunabiliyorlar. Yıkanan giysilerden suya karışan plastik miktarı da çok ciddi boyutlarda. Bu küçük partiküllerin analizi yapıldığında, sentetik bazlı bir giysiden 8 bin 500 – 250 bin parça partikülün her yıkamada yeraltı sularından denizlere karıştığı anlaşılıyor.
Bu konuda yapılan sunumda, günümüzde çabuk değişen ucuz ham maddeli sentetik ve pamuk ağırlıklı tekstil moda trendine karşılık, yünün doğa için çok daha elverişli bir ham madde olduğunun altı çizildi.
Toplantıda yünün diğer elyaflara göre durumu da tartışıldı. Bu konuda yapılan araştırmalar ve deneylerin sonuçları karşılaştırmalı olarak sunuldu. Yün, diğer elyaflara göre suda ve toprakta çok daha çabuk çözünebiliyor. Yün kullanımı ile denizlerdeki, yeraltı sularındaki tekstil ve hazır giyim kaynaklı kirletilme oranını düşürmek mümkün. Örnek verecek olursak, yün elyaftan yapılan giysi ve halı 90 gün içinde yüzde 20-25 seviyesinde çözülürken, polyester naylonda, polipropilen bazlı giysi ve halıda bu oran yüzde 1-2 seviyelerinde. Doğada çözünüm, makinede yıkanabilirlik terbiyesi yapılan yünlü giysilerde daha da hızlanıyor.
Sunumda, ikisi de doğal elyaf olan yün ve pamuk da karşılaştırıldı. Yünlü ve pamuklu giysilerin Yaşam Döngüsü Analizi (Life Cycle Analysis-LCA) yapıldığında ortaya çıkan veriler paylaşıldı:
• Yünlü giysiler, pamuklu giysilere göre yüzde 50 daha uzun ömürlüdür.
• Yünlü giysiler daha az sıklıkta yıkanır, kullanım süresince daha az su, enerji ve deterjan tüketir.
İç mekânlarda yün kullanımı
Yuvarlak masa toplantısının bir başka ilgi çeken sunumu, iç mekânlarda yün kullanımına ağırlık verilmesi üzerineydi. Yeni Zalandalı mimar Stephen McDougall tarafından yapılan sunumda iç mekânda döşemelikten, duvar-yer kaplamasına ve izolasyonlara kadar yünün farklı kullanım alanları hatırlatıldı. McDougall yünün antistatik, zehirli gaz emici, antibakteriyel ve alev almama özelliklerine dikkat çekerek, iç mekânlarda ağırlıklı olarak doğal malzemeler kullanmanın dünyada hızla yayılan bir trend olduğunu vurguladı.
Spor kıyafetler ve yün
Spor kıyafet talebi ve yünün bu tarz ürünlerde kullanılması da toplantının çarpıcı sunumlarındandı. Spor giyim trendi tüm dünyada önü alınamaz bir şekilde yükseliyor. Bu trendin yaygınlaşması, yünlü kumaşa ve takım elbiseye talebi azalttı. Ancak spor kıyafetlerde kullanılan yapay elyafların ve doğal elyaf olsa da pamuğun doğaya zararı hayli fazla. Yünlü iç giyim ve spor giyim daha monoton, renksiz, performans ağırlıklı ürünlerdi. Ancak günümüzde trendi ve modayı yakalayan, aynı zamanda üstün performans gösteren yünlü ürünler üreten bazı markalar boy göstermeye başladı. Yünden yapılan iç katman, orta katman ve dış katman giysiler, çeşitli markalar aracılığıyla büyük atılım yapıyor; Core, Icebraker, Mountroyal gibi firmalar markalaşarak dünya çapında büyük zincirler oluşturuyor. Ayrıca belirtmek gerekir ki; outdoor ve spor giyim üzerine yoğunlaşmış Adidas, Nike, Columbia, The North Face, Patagonia, Kathmandu gibi markalar da yünlü giysi üretimlerini artırdı.
Daha önceleri ince mikron ile yünlü üretimine kayan firmalar bu ince mikron yünlerle yapılan giysilerde tene yakın giyimde ( Next To Skin Wear), yün kullanımında şikâyete neden olan kaşınma ve alerji gibi problemleri aştılar. Bu sayede yünlü giyimde büyük bir büyüme bekleniyor.
Ev tekstili, izolasyon, sağlık
Ev tekstilinde ise halı, yatak, yastık ve yorganda yün kullanımının faydaları ile ilgili sunumlar dikkat çekti. Örneğin Woolmark’ın yaptırdığı Uyku Analizi’nin sonuçları paylaşıldı. Bu analize göre insanlar yün yatak ve yorganla daha huzurlu, istikrarlı uyuyor; kan basınçlarının da düştüğü gözleniyor.
Toplantıda yünün izolasyonda ağırlıklı olarak kullanılmaya başlanması da konuşuldu. Bugün dünya genelinde yüzde 64 pay ile izolasyonda en fazla cam elyafı kullanılıyor. Japonya’dan yapılan bir sunumda ise yün izolasyonun yalıtım açısından ne kadar üstün olduğu ortaya kondu; ses, ıslaklık ve alev koruması konusundaki üstün performansı anlatıldı. Doğallık ve sürdürülebilirlik trendinden dolayı izolasyonda yün kullanımının arttığı belirtildi.
Sağlık sektörüne yönelik olarak ise plastik yerine yünden üretilen yara bandından, yanık tedavilerindeki yünlü kullanımının önemi vurgulandı. Ayrıca bebek giyiminde özellikle yeni doğan giysileri için yünün en faydalı ve uygun materyal olduğu belirtildi. Eskiler ve yöresel bazı toplumlar bunun farkında olsa da sentetik giyimin artmasından sonra bebeklerde yünlü giyimin önemi unutuldu. Bebek giyiminde yünlü kıyafetleri tekrar artırmak için ucuz bir hobi olan, yün ip ile yapılan el örgüsünün artırılması gündeme getirildi.
Yeni Zelanda’da insandan çok koyun var
Yeni Zelanda kültürünün ve ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturan yün ve koyun sanayii, dünya genelinde halılarda ve hazır giyim ürünlerinde kullanılıyor. Yeni Zelanda’nın 4.5 milyon nüfusuna karşın, 25 bin koyun çiftliğinde toplam 27.5 milyon koyun, sektöre katkı sağlıyor.
Moda endüstrisi ve çevreye etkileri
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre moda endüstrisi, dünyada havacılık ve nakliye sektörünün toplamından daha fazla enerji harcıyor. Dünyadaki toplam sera gazı salınımının yüzde 10’unu tekstil sektörü teşkil ediyor. Buna dikkat çekilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi çok önemli.