Tekstil ve hazır giyimde 2018'e bakış
Tekstil ve hazır giyim sektörü, bu yıl Türkiye ve dünyada yaşanan zorluklara rağmen küresel ticaretteki yerini korumayı başardı.
2018 yılı sadece ülkemiz için değil tüm dünya için zor bir yıl oldu. Bir taraftan giderek daha tutucu ve içe kapanık bir yönetim tercih eden gelişmiş ülkeler ve söz konusu ülkeler arasında ticari savaşlar boy gösterirken, diğer taraftan Sanayi 4.0, dijitalleşme gibi değişim ve gelişim gerektiren konuların gündemde olduğu bir yılı geride bıraktık.
Bu yıl ülkemizde özellikle Haziran-Eylül ayları arasında ciddi bir artış gösteren döviz ve yüzde 25’lere yükselen enflasyon, ülkemiz ekonomisini oldukça zorladı. Neyse ki son aylarda düşüşe geçen döviz kurları ve enflasyon 2019 yılı için umut doğurdu.
2018 yılına tekstil ve hazır giyim sektörü çerçevesinden bakıldığında, tüm zorluklara rağmen sektörün küresel ticaretteki yerini korumaya ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaya devam ettiği ortada.
Türk tekstil ve hazır giyim sanayii, gerçekleştirdiği yatırımlar, yüksek istihdam potansiyeli, yarattığı katma değer ve verdiği dış ticaret fazlası ile tam entegre üretim yapısını yıllardır sürdüren, Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri.
Ülkemiz toplam ihracatının yüzde 17’sini oluşturan tekstil ve hazır giyim sektörü, 2018 yılı Ocak-Ekim ayları toplam ihracatını, 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 5 artırarak 23.4 milyar dolara ulaştı. Ülkemizin toplam ihracatı ise, 2018 ilk 10 aylık toplamı 2017 yılı aynı döneme göre yüzde 8 artarak 138.7 milyar doları buldu.
Aynı dönemler için sektör ithalatını yüzde 7.1 azaltarak 9.2 milyar dolara düşürdü. Ülkemizin toplam ithalatı da geçen sene aynı döneme göre çok değişmeyerek, 190 milyar dolar civarında kaldı.
Her yıl 15 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası veren tekstil ve hazır giyim sektörü, bu yıl da ülkemiz dış ticaret açığının kapatılmasına önemli katkıda bulunuyor. Sektörün 2018 Ocak-Ekim aylarının dış ticaret fazlası 2017 dönemine göre yüzde 15.4 artarak 14.2 milyar dolar oldu. Ülkemizin toplam dış ticaret açığı ise aynı dönemler için yüzde 15.8 azalarak 51.6 milyar dolara geriledi.
Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, ülkemiz dünyanın en büyük tüketici pazarı olan Avrupa Birliği’nin hazır giyim sektöründe en önemli tedarikçilerden biri (tekstilde ikinci, hazır giyimde üçüncü).
2018 yılında AB ile ülkemiz arasında siyasi alandaki gerginliklere rağmen, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün AB’ye ihracatı 2017 ilk 10 aylık dönemine göre 2018 yılı aynı döneminde yüzde 3.7 artış göstererek 14.2 milyar dolar oldu. Bu da siyaset ile ticaretin birbirinden bağımsız olduğunu gösteriyor.
Sektörün ihracat yaptığı ilk beş pazar incelendiğinde, Ocak-Ekim 2018 döneminde tekstil ve hazır giyim ihracatının en fazla olduğu ilk beş ülke sırasıyla Almanya, İspanya, Birleşik Krallık, ABD ve İtalya. Söz konusu ülkelerin 2017 yılı aynı dönemine göre değişimlerinde en fazla artış yüzde 16.1 ile İspanya’da, sonrasında da yüzde 11.6 ile ABD’de görülüyor.
Ocak-Ekim 2018 döneminde ülkemizin tekstil ve hazır giyim ithalatını en fazla yaptığı ilk beş ülke ise sırasıyla Çin, ABD, Hindistan, İtalya ve Endonezya. Önceki yıla göre bu ülkelerden yapılan ithalatta genel bir düşüş gözlemleniyor. Söz konusu ülkelerin 2017 yılının aynı dönemine göre değişimlerine baktığımızda, en fazla düşüş yüzde 17.7 ile Hindistan’da, sonrasında da yüzde 14.3 ve yüzde 11.9 ile sırasıyla Endonezya ve Çin’de görüldü.
Tekstil ve hazır giyim sanayiinin ülkemize bir diğer önemli katkısı da istihdam alanında görülüyor. Eylül 2018 SGK verilerine göre, istihdamda Türkiye genelinin yüzde 6’sını ve imalat sanayinin yüzde 25’ini oluşturan tekstil ve hazır giyim sanayii aynı zamanda yüzde 40 kadın istihdamı oranıyla da ülkemizin en demokratik sektörlerinden biri.
Türkiye geneli istihdamı Eylül 2017’den Eylül 2018’e kadar yüzde 1.8, imalat sanayi yüzde 2.1 artış gösterirken, tekstil ve hazır giyim sektörü yüzde 4 yükselerek 930 bini geçti.
2019 yılında tekstil ve hazır giyim sektörünün performansını artırarak devam etmesi ve yeni ihracat pazarlarına açılması ile sektör, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan cari açığın kapanmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.