Halı ve geri dönüşümü
Halı geri dönüşümü, gerek atıkların büyüklüğü gerekse içerdikleri maddeler nedeniyle zahmetli bir süreç. ABD ve Avrupa’da halı geri dönüşümüne yönelik çalışmalar artarken, Türkiye’de de markaların bu konuda önemli girişimleri var. Sektör temsilcileri ile halı sektöründeki ekonomik görünüme, geri dönüşüm için neler yapıldığına ve son trendlere baktık.
Halı, tekstil sektörünün başlıca nihai ürünlerinden birini oluşturuyor. Ülkemiz için, gerek geleneksel olarak el halısı üretimi ve gerekse de teknolojik olarak makine halısı üretimi önemli bir ekonomik ve kültürel değer.
Türk halı sanayii, köklü bir halı geçmişine sahip olmamız ve özellikle son 15 yılda yapılan yatırımlar sayesinde, dünyada makine halısı üretim kapasitesi ve ihracatında lider konumda. Dünyada Çin’in ardından ikinci en büyük ihracatçı olan Türk halı sanayii, 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11.8 artış ile 2.5 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.
Günümüzde, sürdürülebilirlik ve geri dönüşümün, global üretim trendlerinden birini oluşturduğu dikkate alındığında, atık halıların geri dönüşümünü ayrıca ele almak gerekiyor. Bu konuda dünyada ABD’de ve Avrupa Birliği’nde (AB) çeşitli çalışmalar yapılıyor.
ABD’de halı geri dönüşümü
ABD’de 8 Ocak 2002 tarihinde, halı sanayii, bazı eyaletler, çevre koruma kurumu (federal EPA-Environmental Protection Agency) ve bazı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından imzalanan mutabakat anlaşmasında yer alan amaç ve hedefleri gözetmek üzere CARE (Carpet America Recovery Effort) isimli kâr amacı gütmeyen bir örgüt kuruldu.
CARE, hem ekonomi hem de çevre için fayda sağlamak üzere, piyasa esaslı çözümler yoluyla, atık halıların çöp sahalarına gönderilmemesi, yeniden kullanımı ve geri dönüşümüne yönelik çalışmaları artırmayı amaçlayan gönüllü ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş.
Bu çalışmalar kapsamında, ABD’de 2002 yılından bu yana 2.2 milyon tonun üzerinde atık halı, çöpten geri dönüşüme gönderildi ve halı geri dönüşümünden türetilen malzemeler içeren ürünlerin geliştirilmesi ve kullanımı desteklendi.
CARE üyeleri bağımsız geri dönüşüm firmaları, halı imalatçıları, satıcıları, perakendecileri, tedarikçileri ve STK’lardan oluşuyor.
Avrupa Birliği’nde plastik atıkların geri dönüşümü
Avrupa plastik sanayii değer zincirinde yer alan altı Avrupa kurumu da 2018’de Avrupa Komisyonu’nun iş birliği ile 2040 yılına kadar plastik atıkların yüzde 50’sinin geri dönüştürülmesini amaçlayan döngüsellik platformlarını oluşturma taahhüdünde bulundu. Bu platformlarda, Avrupa’da plastik ürünlerin geri dönüştürülmesi ve özellikle atıkların azaltılması için çalışma yapılacak. Aralarında Avrupa Halı ve Kilim Birliği’nin de (ECRA-European Carpet and Rug Association) yer aldığı söz konusu altı Avrupa kurumu, mevcut plastik geri dönüşüm faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve artırılması ile ilave döngüsel platformlar oluşturulması için gönüllü olarak taahhütlerini kapsayan bir çerçeve anlaşmayı kabul etti.
Avrupa halı ve yer kaplamaları sanayiini temsil eden Avrupa Halı ve Kilim Birliği (ECRA), tüketiciyi korumak ve sanayinin çevreye etkisini sürekli olarak azaltmak için yasal değişikliklerin kolaylaştırılmasını amaçlıyor. Birlik, tüm ürünlerde Çevresel Ürün Beyannamelerinin kullanılmasının desteklenmesi dahil olmak üzere, uyumlaştırılmış Avrupa Standartları oluşturmak için Avrupa Komisyonu ile çalışıyor.
Halı sanayiinde kullanılan elyafların yaklaşık yüzde 79’u polimer esaslı ve nihai kullanıma bağlı olarak PP (polipropilen), PA-6 (Naylon 6) & PA-66 (Naylon 66) ve bir miktar PET (polietilentereftalat) kapsıyor. Yüzde 21 ise genel olarak yün, jüt, pamuk veya diğer doğal elyaflardan oluşuyor.
Halı sektörü, daha döngüsel bir ekonomiye yönelik çalışmaları kapsamında, farklı pazar segmentlerinde atık halıların toplanması ve tasnif edilmesi amacıyla ciddi adımlar attı. AB halı sanayii çevre programı GUT (Gemeinschaft umweltfreundlicher Teppichboden e.V.-Çevre Dostu Halı Girişimi) sanayiye rehberlik etmek üzere bundan 25 yıl önce kuruldu.
Halıların kullanım ömrü sona erdiğinde, atık halılardaki polimerlerin tekrar kullanılabilmesi sağlandığında döngüsel bir ekonomi gerçekleştirilmiş olacak. Bu nedenle, halı sektörü ile polimer üreticisi sektörler arasındaki iş birliği büyük önem taşıyor. Avrupa Halı ve Kilim Birliği (ECRA) de bu vizyonla, Döngüsel Plastik İttifakı’na (CPA) katıldı. CPA, 2025 yılına kadar yeni ürünlerde ham madde olarak kullanılmak üzere 10 milyon ton geri dönüştürülmüş plastik hedefine ulaşmayı amaçlıyor.
‘Halı’nın tanımı ve çeşitleri
Halı, geleneksel olarak dokunarak ve günümüzde yapıştırma veya tafting yöntemi (düz zemin kumaşına ipliklerin dikilmesi) ile elde edilen havlı tekstil yüzeyleri olarak tanımlanmaktadır. Halı sektörü el halısı ve makine halısı olarak iki ayrı kategoride değerlendirilmektedir. Makine halısı konstrüksiyonları Wilton, Aksminster, Brüksel, goblen, tafting, keçe tipi, yapıştırma tipi ve kadife tipi halılar olarak çeşitlilik göstermektedir.
2020 yılı Gümrük Tarife Cetveli’nde halılar dört ana grupta sınıflandırılmaktadır:
5701: Düğümlü veya sarmalı halılar ve diğer yer kaplamaları
5702: Dokunmuş halılar ve diğer yer kaplamaları (tufte edilmemiş)
5703: Halılar ve diğer yer kaplamaları (tufte edilmiş)
5704: Keçeden halılar ve diğer yer kaplamaları (tufte edilmemiş)
5705: Diğer halılar ve yer kaplamaları
Uğur Uysal / İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı:
İHİB olarak geri dönüşüm konusunda üniversitelerimizle çalışıyoruz
İHİB Başkanı Uğur Uysal’a, Türk halı sanayiine ilişkin değerlendirmelerini ve halı geri dönüşümü konusunda düşüncelerini sorduk.
Dünya halı ihracatında Türkiye’nin Çin’in ardından ikinci sırada olduğunu belirten Uysal, “Türkiye’nin bu kadar çok tercih edilmesinin sebebi, özellikle son 15 yılda yapılan yatırımlarla dünya lideri konumuna geldiğimiz makine halısı üretim kapasitemizin yüksek olmasıdır. Ayrıca Anadolu’nun köklü bir halı geçmişi olmasından dolayı Türk halısı bilinirliğe sahiptir. Halı, Türkiye için sadece bir ‘ürün’ değil, aynı zamanda bir kültürdür; ülkemizi tanıtan doğal bir markadır ve bu pazarda lider olmamız bizler için mutluluk vericidir. Halı kültürünün, ülkenin kemiklerine işlemesi sebebiyle sağlanabilen ürün çeşitliliği, ihracatta bizlere liderliği getirmiştir” dedi. Uysal, “Önemli olan, bunu bir ileri seviyeye taşıyabilmektir. Bu da ancak inovasyon ve tasarım ile gerçekleşebilir. Şu anki konumumuza güvenip yenilikleri durdurur, tasarıma gereken önemi vermezsek, önümüzdeki yıllarda bizim yapmadığımızı gerçekleştiren ülkeler önümüze geçecektir. İHİB olarak tasarımın önemini ve sektörümüzün geleceği için hayati değere sahip olduğunu biliyoruz. 14 yıldır her sene düzenlediğimiz ‘Ulusal Halı Tasarım Yarışması’ ile sektörümüze yeni tasarımcılar kazandırmayı amaçlıyoruz. Ancak ve ancak tasarım ile rekabet gücümüzü daha yukarı taşıyabiliriz” diyerek inovasyon ve tasarımın önemini vurguladı.
Sürdürülebilirlik ve geri dönüşümün şu anda dünyanın önde gelen üretim trendlerinden biri olduğunu söyleyen Uysal, bu konuda markaların önemli çalışmaları olduğunu, geri dönüşüm ile hem doğanın korunduğunu, hem de ham maddenin tekrar kullanılmasıyla ithalatının azaltıldığını belirtti. İHİB Başkanı sektörde geri dönüşüm konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı: “Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ürünlerin geri dönüşümü, halının geri dönüşümüne göre kolay bir süreç. Halının geri dönüşümü ise biraz daha farklı. Ancak tekstil ve hazır giyimden geri dönüştürülen elyaflar, halıda bolca atkı ipliği olarak kullanılmaktadır. Her bir halı, farklı özelliklerdeki iplikler ile üretildiğinden ve hazır giyim sektörüne göre karmaşık bir şekilde kullanıldığından, halıların geri dönüşümü daha meşakkatli oluyor. Bu konuda özellikle ABD’de detaylı çalışmalar mevcut. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu konuda bilinç ve farkındalık artıyor. Özellikle polyester hav ipliği ile üretilen ürünlerin geri dönüşümü konusunda ciddi çalışmalar mevcut.
Ülkemizde, pet şişelerden geri dönüşüm ile üretilen halı iplikleri son dönemde artmaya başladı. Bu konuda sektörümüz daha yolun başında sayılır ve virgin elyaflardan üretilmiş ipliklere talep sürüyor. Ancak uluslararası büyük mağaza zincirlerinin, geri dönüşümden imal edilmiş ürünlere yönelik taleplerindeki artış, sektörümüzün yakın zamanda değişime uğrayacağının göstergesidir. Atık halılardan ve otomobil lastiklerinden plastik ham madde üretip bunları paspasa dönüştüren firmalarımız da bulunuyor.” Uysal, Türkiye’de bu şekilde daha fazla girişim olmasını dilediklerini vurguladı ve “İHİB olarak üniversitelerimizle bu konuda çalışmalarımız mevcut. Gelecek dönemlerde, Bakanlığımızın da destekleri ile halıların geri dönüştürülmesi konusunda önemli adımlar atacağız” dedi.
Nadir Yürüktümen / TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Saray Halı A.Ş. Genel Koordinatörü:
Bu yılın trendleri geri dönüşüm, kaynakların korunması ve doğal malzeme kullanımı
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi ve Saray Halı A.Ş. Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen, Türk halı sanayiini ekonomik açıdan değerlendirdi. Yürüktümen, Türk halı sanayiinin yaklaşık iki bine yakın halı dokuma makinesi ile global makine halı piyasasının merkezi olduğunu söylüyor. Yürüktümen, “Türk halı sanayii, kendisini Ar-Ge ve Ür-Ge ile devamlı yenileyerek, dinamik bir piyasa oluşturup, dünyada yer alan diğer rakiplerini pazar payı büyüklüğünde geride bırakmıştır. Dövizin son iki senedeki canlılığı nedeni ile mevcut kapasitenin yüzde 90’ı yurt dışı için çalışmaktadır. Mevcut durumda ilk beş pazar ABD, Suudi Arabistan, Irak, Almanya ve Libya’dır. Toplam ihracat rakamımız yıllık 2 milyar doları geçmiştir” diyor.
Yürüktümen dergimize, dünya halı sanayiini bir araya getiren ve geçen ocak ayında Almanya’da gerçekleşen Domotex 2020 Fuarı’na ilişkin izlenimlerini de aktardı: “Fuarın ana teması ATMYSPHERE idi. Sağlık, doğallık ve sürdürülebilirlik başlıkları altında, geri dönüşüm, kaynakların korunması ve doğal malzeme kullanımı ile ilgili birçok yaratıcı fikir yansıtıldı. Bizim de ziyaretçi olarak yer aldığımız bu fuarda tanıtılan dünya trendlerini, renk, kalite, desen ve uygulanan teknikleri, kendi çalışmalarımız ile birleştirerek koleksiyonumuza yön vermeye çalışacağız.”
Mehmet Erdemoğlu: TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Dinarsu İmalat ve Tic. T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi:
Halı geri dönüşümü ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız bu yılın son çeyreğinde sonuç verecek
Birleşmiş Milletler (BM) kaynaklı Trademap istatistiklerine göre, makine halısı ithalatında ABD, Almanya, Japonya, İngiltere ve Irak öne çıkan ülkeler. Türkiye, Japonya dışındaki bu ülkelerle ticaret hacmini artırarak sürdürüyor. Bu beş ülke, dünya makine halısı ithalatının yüzde 44’üne hâkim. Dünya makine halısı ihracatında önde gelen ülkeler ise Türkiye, Çin, Hindistan, Belçika ve İran.
TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Dinarsu İmalat ve Tic. T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erdemoğlu, makine halısı üretiminde Türkiye’nin konumunu şöyle değerlendiriyor: “Türkiye makine halısı üretiminde dünyadaki en büyük kapasiteye sahip ve lider pozisyonda. Ülkemiz tek başına pazarın yüzde 26.4’ünü elinde bulunduruyor; hemen ardından gelen Çin ise yüzde 18.4’lük pazar payına sahip. Ayrıca Gaziantep Sanayi Odası’nın verilerine göre ise Gaziantep’ de tuft tekniği de dahil olmak üzere bin 273 halı dokuma tezgahı bulunuyor. Türkiye’nin sahip olduğu yüzde 26.4’lük pazar hakimiyetinin büyük çoğunluğu Gaziantep’te çıkan ürünlerle sağlanıyor. Türk halı sanayisi; global pazarın yöneticisi, teknolojik gerekliliklerin belirleyicisi, yenilikleri ve trendleri belirlemesiyle dünya halı ticaretine yön veren bir pozisyonda yer alıyor.”
Erdemoğlu 2020 Domotex Halı Fuarı’na ilişkin izlenim ve görüşlerini şöyle aktarıyor: “2020 Domotex Fuarı her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni koleksiyonlar hazırlama sürecimize ışık tuttu. Hem el halıları, hem makine halıları hem de iplik ve yer döşemelerinde yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde, 2020 yılı halı modasında yine ağırlıklı gri zeminli ve griye uyumlu tonlarla renklendirilmiş tasarımların ışıltılı ipliklerle boyut kazandırılarak zenginleştirildiği görülüyor. Yine bu sene sıkça karşımıza çıkan bir diğer trend ise soyut ve çizgili desenler. Canlı renklerin yerini pastel tonlara bıraktığını, dinginliğin ön plana çıktığını gördük. Çağdaş halı desenleriyle geleneksel halıların kombinasyonları da çarpıcıydı. Geleneksel çizgilerin hiçbir zaman demode olmayacağını öngörsek de, özellikle bu yıl eğlenceli desenlerin giderek daha popüler hale geldiğini görüyoruz.
Son zamanlarda tüketici tercihlerine bağlı kalmak için iplik teknik Ar-Ge projelerine önemli yatırımlar yapıldı. Bu kapsamda yapılan soyut çalışmaların çeşitli iplik özellikleri sayesinde halıya farklı bir bakış açısı kazandırılması sağladı. Sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş polyester malzemeler kullanarak karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik tutumlu halılara talebin artmasıyla sektörde bu yönde de çalışmaların yapıldığını görüyoruz.
Ülkemiz 2019 yılı halı ihracatının, 2018 yılına göre artışından dolayı 2020 yılı halı ihracatının da ivmelenerek artacağını öngörüyoruz. Tüm bu değerlendirmelerle yeni ürünler oluşturarak, bu artışı desteklemek bizim de firma olarak en önemli hedeflerimizden.”
Mehmet Erdemoğlu, geri dönüşüm ve sıfır atık kavramlarının uzun zamandır üreticiler bazında da ele alındığını, artık zararlı atıkların kaynaklarında dönüştürülmesi, atıkların çevre ile olan temasını azaltacağı için tüm planların bu gerçeğe göre yapılmakta olduğunu ifade ediyor. Erdemoğlu, halı geri dönüşümü konusunda görüşlerini şöyle belirtiyor: “Bizler de bu gerçeği özümsedik ve halı geri dönüşümü konusunda uzun süren Ar-Ge çalışmalarımız, piyasanın gelecek beklentileriyle harmanlanarak 2020 son çeyreğine doğru sonuç vererek hayata geçmiş olacak. Tüm ön hazırlıkları ve satın alımları tamamlanan makineler ile hem kendi tesislerimizdeki petrol türevi atıkları hem de granül pet cipsleri geri dönüşüm yoluyla tekrar cips ve iplik haline getirilerek, makine halısı üretimine dahil edilecek. Bilindiği gibi tekstil üretimine dahil edilen ham maddeler, üretim sırasında çıkan telefler, atıklar petrol türevi olduğu için doğada bozulmadan uzun yıllar varlığını sürdürüyor. Bu süreci de suya, toprağa ve içerisinde barındırdığı canlılara geri dönülmez zararlar vererek tamamlıyor. Biz holding bünyemizdeki tüm üretim tesislerimizden çıkan bu telefleri ve ayrıca pet şişesi kırıklarını tekrardan iplik haline getirerek makine halısına dönüştüreceğiz. Bu yatırımın kendi içinde de birkaç boyutu var:
Birincisi kendi telef ve atık oranımızı minimize ederek değer kaybına sebep olan girdileri tekrar üretime dahil edeceğiz.
İkincisi pet şişesi kırıklarını üretime dahil ederek bu zararlı atıkların doğayla buluşmasını engelleyeceğiz, bunu yaparken de işlevsel bir ürün ortaya çıkaracağız.
Üçüncüsü ise tüm bu ürünlerin ihraç edilecek olmasıdır ki; yatırımın ekonomik etkisi de bu boyutta saklıdır.”
Muhammet Eken: Bahariye Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Halı Fabrikası Fabrika Müdürü:
Bahariye Halı’nın atıkları geri dönüşümle ekonomiye kazandırılıyor
Bahariye Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Halı Fabrikası Müdürü Muhammet Eken 2019 yılında ülke olarak gerçekleştirdiğimiz toplam ihracatımızı, sanayi ihracatımızı ve halı sektörü özelinde yapılan ihracat rakamlarını karşılaştırarak, halı sektörünün durumunu şöyle değerlendirdi: “İhracatçılar Birliği’nin açıkladığı verilere göre 2019 yılında Türkiye genel ihracatı 2018 yılına göre yüzde 2 artarak, yaklaşık 180 milyar dolar olmuştur. Sanayi ihracatımız ise 2018 yılına göre yüzde 1 küçülerek 105 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Sanayi ihracatında halı ihracatı 2.5 milyar dolar ile yüzde 2.4 pay almıştır. Halı ihracatımızın, sanayi ihracatı küçülmesine rağmen 2018 yılına göre yüzde 11.9 büyüyerek 2.5 milyar dolara ulaşması, bizlere umut ışığı olmuş ve sektör temsilcileri iyimser bir hava yakalamıştır. Bu nedenledir ki, TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan 2019 yılında kazanılan ivmenin devam edeceğini belirterek, 2020 halı ihracat hedefinin 3 milyar dolar olacağını belirtmiştir. Bahariye Halı olarak biz de sektördeki iyileşmeden yola çıkarak, bu yıl için kapasite artışı kararı aldık ve yeni tezgah yatırımı yaptık.”
Eken, halı geri dönüşümü konusunda Domotex 2020 Fuarı’nda ön plana çıkan trendler ve sürdürülebilirlik konusundaki izlenimlerini de paylaştı: “Halı veya tekstil malzemesi olarak kullanılabilen geri dönüşüm ürünleri katılımcı firmalarda yaygınlaşmıştı. Örnek verecek olursak Aquafil firması denizleri kirleten ve deniz canlılarının yaşamını tehlikeye atan balık ağı gibi naylon içeren atıkları toplayıp, geri dönüşüm yaparak, tekrar ekonomiye kazandırmaya başlamış. Econyl adı altında piyasaya sürdüğü bu ürün ile doğanın temizlenmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca bir başka naylon iplik üreticisi Radici Grup, atıklardan geri dönüşüm yolu ile tekrar polimer elde eden Zeta polimeri kendi bünyesine katarak Rencycle adı altında geri dönüşümlü iplik üretimine başlamış. PES atıklardan veya şişe kapaklarından geri dönüşüm sonucu elde edilen ham maddelerle üretilen iplikler ve bu ipliklerin kullanıldığı, halı vb. yer döşeme ürünler de fuarda sıklıkla yer bulmuştu.” Eken, halı geri dönüşümü ya da geri dönüşümlü ürünlerin kullanılması konusunda, henüz kullanıcılarda yeterince bilincin oturmadığını düşünüyor. Üretici firmaların genellikle, müşterilerin son zamanlarda artan geri dönüşümlü ürün talepleri veya GRS (Global Recyle Standard) sertifikalı üreticilerle çalışmayı tercih etmeleri üzerine konuya odaklanmaya başladığını söyleyen Eken, “Bahariye Halı olarak, üretim aşamasında çıkan atıklarımızı düzgünce ayırıyoruz. Bizim atıklarımızın çoğu geri dönüşüm yapılarak ekonomiye yeniden katılmaktadır. Geri dönüşüm sonrası dolgu malzemesi olarak ya da yalıtım malzemesi olarak dokusuz (Nonwoven) yüzey imalatlarında girdi hammaddesi olarak kullanılmaktadır. Firma olarak ürettiğimiz halıların atkı ipliklerini geri dönüşüm yapılmış olarak tedarik etmekteyiz. Ayrıca, atık azaltma ve üretim esnasında karbon ayak izini azaltıcı verimlilik çalışmaları ile sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya çalışıyoruz. Yeni satın alacağımız makine veya ekipmanlarda enerji verimliliğini ön planda tutuyoruz” diyor.
Müberra Eresin / Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı
Örnek uygulama
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Hagelson Plastik ve Geri Dönüşüm San. Tic. Ltd. Şti. ile ‘Atık Halı Geri Dönüşüm Programı’nı uyguluyor.
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, bu program ile atık ve fire halıların plastik elyaflarını ayrıştırabilecek bir teknoloji geliştirildiğini aktardı. Böylelikle atık ve fire halıları yalnızca bir kez kullanılacak ürünlere dönüştürmek yerine, tekrar tekrar geri dönüştürülüp kullanılabilecek plastik ham maddeler elde ediliyor. Bu plastik ham maddeler plastik parça üretim sanayisine alternatif geri dönüşüm ham maddeleri olarak sunuluyor.
Proje kapsamında, 100 metrekare halı, Hagelson Halı Geri Dönüşüm Programı’na dahil edildiğinde çevreye şu katkıları sağlıyor:
• 226 kilogram atık yeniden değerlenmiş oluyor,
• Çöp alanı 2 metreküp azalıyor,
• 21 evin bir günde harcadığı enerji geri kazanılıyor,
• 499 kilo karbondioksite eşdeğer küresel ısınma tehdidi engelleniyor,
• 5 bin 768 litre su korunmuş oluyor.
TÜROB, sürdürülebilir turizm ve çevre prensipleri gereği, otellerdeki atık ve fire halıların Hagelson ekibi tarafından tüm nakliye ve yükleme işlemleri üstlenilerek yerinden alınarak, geri dönüşüme kazandırılması konusunda iş birliği sağlıyor.
2017-2019 yılları arasında;
• 108 ton atık halının çöpe gitmesi engellendi.
• Bu sayede 248 ton doğaya zararlı madde salınımı engellendi.
• 785 evin bir ayda harcayacağı enerji geri kazanıldı.