Cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru geliyor
Türk tekstil sektörü, 2021’in ilk sekiz ayında tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. Yıl sonunda Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırması beklenen sektörün gündeminde yeni yatırımlar, markalaşma ve sürdürülebilirlik var.
Türk tekstil sektörü yılın ilk yarısında tekstil ve hammaddelerinde geçen yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 55’lik artışla 6.2 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirildi. İlk yarı yılda kırılan rekorun ardından Ocak-Ağustos döneminde ihracatın 8.2 milyar dolara ulaştığı açıklandı. Ağustos ayında 2020’nın aynı ayına göre yüzde 36 artışla 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilerek tüm zamanların en yüksek Ağustos ayı ihracat rakamına ulaşıldı.
İlk yarıyıl rakamlarını yorumlayan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, Cumhuriyet tarihi rekorunu kırma hedefine ulaşmaya bir adım daha yaklaştıklarını söyledi. Öksüz, “İlk yarıyılda çifte rekor kıran sektörümüzün şu anki gidişatı, 2021 yılında 14 milyar dolar ihracatla Cumhuriyet tarihi rekoru kırma hedefimize ulaşmamız açısından büyük önem taşıyor, umuyoruz ki sektörümüz 2021 yılında rekorlar kırmaya devam edecek” dedi.
İlk altı aylık ihracat rakamlarının ardından açıklanan 1 milyar dolarlık Ağustos ayı rekorunu değerlendiren Öksüz “Sektör olarak her ay yeni rekorlar kırmaya devam ediyoruz. Yıl sonunda Cumhuriyet tarihi ihracat hedefimize ulaşacağımızı öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Temmuz ayında tekstil sektörü Kapasite Kullanım Oranı yüzde 80.7 oranında gerçekleşerek son üç yılın en yüksek seviyesini yakaladı. Sektörün en son açıklanan Haziran ayı üretim endeksi ise yüzde 27.3 oranında artarak 141.8’e ulaştı. Öksüz, tekstil sektörünün 141.8 seviyesindeki üretim endeksiyle tarihi zirveye ulaştığına dikkat çekti. Tüm bu ekonomik göstergelerden hareketle tekstil sektörünü yorumlayan Ahmet Öksüz, rekor beklentisini bir kez daha yeniledi ve “2021 yılında Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırılacağını öngörüyoruz. 2020 yılında Türkiye’nin ihracatından yüzde 5.7 oranında pay alan tekstil sektörü olarak 2021 yılı sonunda Türkiye’nin ihracatından aldığımız payı yüzde 6’nın üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Sektör 2022 ihracat hedefini dahi aştı
İhracat rakamlarını yorumlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise son 14 yıldır 100 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatın ilk defa son 12 ayda 200 milyar doları geçtiğine dikkat çekti. İhracat rakamlarını değerlendiren Gülle, “Sadece 2021 yılı hedefimiz olan 184 milyar doları değil, 2022 hedefi olan 198 milyar doları da aşmayı başardık. Şimdi gözümüzü 2023 hedefine diktik. Mevcut yükseliş ivmemiz gösteriyor ki, en fazla beş yıl içerisinde 300 milyar dolarlık ihracata hep beraber ulaşacağız. Bunu başaracak altyapı ve tecrübeye fazlasıyla sahibiz” ifadelerini kullandı.
2021 yılı sonunda Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunun yakalanabileceği öngörüsünü destekleyen İsmail Gülle, yıl sonu rekor beklentisini şöyle dile getirdi: “Tekstil-hazır giyim sektörlerimizin toplam ihracatı 2014 yılında 27.6 milyar dolar ihracatla zirveye çıkmıştı. Bu yıl ise bu rakamı geçeceğimizi öngörüyoruz. Bu iki sektörde son 12 aylık ihracatımız 29 milyar dolara dayanmış durumda. Yıl sonunda tekstil sektörlerinde toplam 30 milyar dolar ihracat gerçekleşmesi şaşırtıcı olmaz. Tarihimizde ilk defa tekstil sektörlerinde 30 milyar dolara ulaşmak mümkün. Firmalarımızla görüşmelerimizde dile getirilen gelişmeler ve elde edilen ekonomik veriler bu öngörümüzü güçlendiriyor.”
Yüzde 42’lik artış
2021 yılının ihracat rakamlarındaki rekor artışın temel nedeni, pandeminin en yoğun döneminin yaşandığı 2020 sonrasında 2021 yılında aşı uygulamalarıyla gelen normalleşme süreci oldu. 2021 yılında tekstil sektörü salgının etkilerinden pozitif ayrışarak neredeyse her ay yeni bir ihracat rekoru kırdı. 2021 yılı Ocak – Temmuz dönemi tekstil ihracatı, 2020 yılına göre yüzde 42; 2019 yılına göre ise yüzde 22 oranında artarak 7.1 milyar dolar değerinde arttı. Yukarıya doğru giden grafik Ağustos ayında da devam etti ve 2020 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 36 artışla 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilerek tüm zamanların en yüksek Ağustos ayı ihracat rakamına ulaşıldı.
Koronavirüs salgınının, her sektörü olduğu gibi Türkiye tekstil sektörünü de etkilediğini belirten İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, ihracat artışını sağlayan diğer nedenleri şöyle sıraladı: “Sektörümüzün hammaddeden nihai ürüne kadar çok zengin bir ürün ve pazar çeşitliliğine sahip olması, küresel alıcıların biriken siparişlerinin Türkiye’ye kayması, ihracattaki güçlü toparlanmamızın ve artışın en belirleyici etkenlerinden biri oldu. Sektörümüzün köklü ve entegre tekstil işletmeleri, her geçen gün kendini yenileyen sanayimiz, Ar-Ge ve inovasyon kapasitemiz de bir diğer etken.”
“Türkiye küresel alıcıların en güvenilir limanı oldu”
Öksüz, değerlendirmelerinde küresel pazardaki değişikliklere de değindi. Hızlı tedarik zinciri ve entegre üretim gücüne sahip sektör gelen yeni talepleri hızla karşıladı i ve Türkiye küresel alıcıların en güvenilir limanı haline geldi. “Uluslararası alıcıların Asya pazarından Türkiye pazarına yönelmesi, değişime hızla uyum sağlayan Türk tekstil sektörüne olan güvenin bir neticesi” diyen Öksüz, böylelikle 2020 yılında bir basamak atlayarak dünyanın en büyük beşinci ihracatçısı olan ve Avrupa Birliği’nin (AB) ithalatından aldığı payı yüzde 15’ten yüzde 17 seviyelerine çıkaran Türk tekstil sektörünün, 2021 yılında da AB’deki payını artırmaya devam ettiğini ifade etti.
Hindistan ve Bangladeş salgından ciddi şekilde etkilendi
İhracat artışında küresel ve ulusal faktörler kadar, Türk tekstil sektörünün kendine has özellikleri de etkili oldu. Pandemiyle beraber ticarette yaşanan değişimlerin tekstil sektörü özelinde üç başlıkta ele alınabileceğini ifade eden TİM Başkanı İsmail Gülle, “Öncelikle, küresel tedarik zincirlerinde dönüşüm süreci yaşıyoruz. Talebin Türkiye’ye yöneldiğini görüyoruz. Tekstil sektöründe rakiplerimizden Hindistan ve Bangladeş COVID-19 salgınından ciddi şekilde etkilendi. Bu sürecin bu iki ülkede çok sağlıklı yürütülemediğini görüyoruz. Haliyle bu yönetim sorunu üretimi doğrudan olumsuz etkiledi” diye konuştu.
Gülle, salgının ihracata olumlu yansıyan küresel etkilerini anlatmaya şöyle devam etti: “Dolaylı olarak dünyada yakından tedarik eğilimi güçlendi. Biz tekstil sektörlerinde ana pazarlara yakınlığımızla yine bu dönemde öne çıktık. Son olarak güvenilir tedarikçi olmak artık bazı sektörlerde en büyük rekabet avantajı oldu. Türkiye güvenilir liman olduğunu tüm dünyaya ispat etmiş durumdadır.”
Üretimini, ihracatını hiç durdurmayan, Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen kural ve tedbirleri üretim tesislerine hızlıca uygulayan Türk ihracatçıların, bu süreci en az kayıpla atlatmayı başardığını söyleyen Gülle, “Pandemi sürecine hızla adapte olarak bu süreci en doğru şekilde yönettik. Bugün de bu çabalarımızın meyvelerini topluyoruz” dedi.
ABD’ye ihracat yüzde 53, İtalya’ya yüzde 58.7 arttı
Dünyanın en büyük tekstil ithalatçısı olan ve Türk tekstil sektörünün en önemli hedef pazarlarından biri konumundaki ABD’ye tekstil sektörü ihracatımız 2021 yılının ilk sekiz ayında yüzde 51 oranında artarak 547 milyon dolara ulaştı.
Ahmet Öksüz, 2021 yılı sonuna kadar ABD’ye tekstil ihracatının, 1 milyar dolar sınırına yaklaşmasını hedeflediklerini ifade etti.
Sektörün en büyük ihracat pazarı konumundaki İtalya’ya ilk yedi aylık döneminde yüzde 58.7 oranında artışla 619 milyon dolar değerinde ihracat yapıldı. Sektörün en büyük ikinci ihracat pazarı konumundaki Almanya’ya ise 2021 yılının ilk yedi ayında 575 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi.
182 ülkenin yaklaşık yüzde 85’inde ihracat artışı yaşandı
“2021 yılı Ocak – Temmuz döneminde yüzde 21 oranında ihracat artışı kaydettiğimiz Almanya’ya 2021 yılı sonunda ihracatımızın 1 milyar doları rahatlıkla aşarak Almanya’ya tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirmeyi öngörüyoruz” diyen Öksüz, Birleşik Krallık’a olan ihracatımızda özellikle Brexit sonrası sürecin sektöre olumlu yansımaları olduğunu belirtti. Bu olumlu gelişmede Birleşik Krallık ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın büyük önemi bulunuyor. 2021 yılının ilk yedi ayında Birleşik Krallık’a ihracatımızın yüzde 49.7 artışla 342 milyon dolara yükseldiğini vurgulayan Öksüz, “2021 yılının ilk yedi ayında ihracat gerçekleştirdiğimiz 182 ülkenin yaklaşık yüzde 85’inde ihracatımızda artış gözlemleniyor. İhracat çeşitliliğimizin arttığı bu süreçte yeni pazarlarda yüksek rakamlara ulaşmayı ve bu pazarları sürdürülebilir kılmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
AB ülkeleri ihracatta öne çıktı
İsmail Gülle de ihracat artışında Avrupa ülkelerinin öne çıktığına dikkat çekti. Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe yılın ilk yarısında geçen senenin ilk yarısına göre İspanya’ya ihracatımız 496 milyon, İngiltere’ye ihracatımız 293 milyon dolar ve Almanya’ya ihracatımız 264 milyon dolar arttı. Tekstil ve hammaddeleri sektöründe ise yılın ilk yarısında geçen senenin ilk yarısına göre İtalya’ya ihracatımız 204 milyon, İngiltere’ye ihracatımız 105 milyon dolar ve Portekiz’e ihracatımız 92 milyon dolar arttı.
Toplam ihracat rakamlarında bu gelişmeler yaşanırken bölgeler özelinde de rekor rakamlara ulaşıldı. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye genelinde özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD’ye yapılan ihracatta önemli oranda artışlar yaşanırken Ege Bölgesi’nden de Pakistan’a yapılan ihracatta yüzde 1899, Çin’e ihracatta yüzde 460 ve İtalya’ya ihracatta ise yüzde 56 oranında artış gerçekleştiğini ifade etti.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, yılın ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 126 artışla 208 milyon dolarlık rekor bir ihracat gerçekleştirdi. Haziran ayını da bir önceki aya göre yüzde 122 artışla diğer beş ayda olduğu gibi rekor kırarak 36.5 milyon dolarlık ihracatla kapattıklarını belirten Eskinazi, bölgelerindeki gelişmeleri “Kısıtlamaların kalkması ve aşılamanın hızlanmasının, aynı zamanda yurt dışı alıcıların yakın coğrafyadan tedarike yönelmelerinin olumlu etkilerini görüyoruz. Ülkemizin aynı zamanda güvenli organik kaynağına sahip olmasının ve sürdürülebilir üretim ve ihracata yönelik gecikmeden atılan adımların sayesinde olumlu imajını kaybetmeden ihracatını daha da artırmak için çalışmaya ve elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde özetledi.
Akıllı yatırımlarla ihracat artışı kalıcı olur
2021 yılında küresel ve sektörel faktörlere bağlı olarak rekor düzeyde gerçekleşen ihracat artışını kalıcı kılmak için gelişmeleri doğru okumak, tekstil sektörünün kendine has dinamiklerini doğru analiz etmek gerekiyor. Dev alıcıların belirlediği alım oranlarını ülkelere göre değiştirmelerinin o ülkelerin ihracat rakamlarını doğrudan değiştirebileceğini belirten Gülle şöyle devam etti:
“Bugün Güney Asya’da üretim ve tedarikte sorunlar yaşanıyor. Bizde buna bağlı bir artış var. Ama aynı zamanda bu parametrenin dışında da bir artış söz konusu. Yani tekstil sektörlerinde ihracat artışını doğru ele almak lazım. Bu artışın önemli bir kısmı kalıcı olacak. Şu an tekstilcilerimiz talebe yetişemiyor. Birçok firmamız siparişleri yıl sonuna kadar kapatmış durumda. Eğer kapasite artışına gidilecek yatırımlar yapılacaksa bunların işbirliği içerisinde ve akıllıca yapılması gerekiyor. Doğru stratejileri uyguladığımız takdirde Türkiye’nin tekstil sektöründe önü açıktır.”
Sektörün gündemi markalaşma ve iklim değişikliği
Türkiye’nin tekstil sektörünü üretici ve tedarikçi konumundan markalı ihracata yönlendirerek katma değerli ürün ihracatını artırmak gerektiğine dikkat çeken Gülle, “Markalaşmak kolay bir süreç değil ancak Türkiye tekstil sektöründe markalaşmak adına gerekli tecrübeye, insan kalitesine, know-how’a ulaşmış bir yapıya sahiptir. Bu önemli mesele için TİM olarak TİM Marka Konseyi’ni hayata geçirdik. Ticaret Bakanlığı’mızla ve sektör temsilcilerimizle yakından çalışıyoruz. İnşallah çalışmalarımız orta ve uzun vadede Türkiye’nin markalaşma birikimine önemli katkılar sağlayacaktır” dedi.
Markalaşmanın yanı sıra tekstil sektörünün gündeminde olması gereken bir diğer önemli başlık da iklim değişikliği ve bu değişim sonucunda olarak ortaya çıkan yeşil ekonomik dönüşüm süreci. Gülle, “Bu süreç doğru adımları atarsak bizim için önemli fırsatları içinde barındırıyor. Yeşil ekonomik dönüşüm süreci dahilinde sürdürülebilirliğimizi güçlendirdiğimiz takdirde firmalarımızın verimliliği ve payları da artacaktır” cümleleriyle sürece vurgu yaptı.
Pamuk ipliğine talep artıyor
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Şahin Balcıoğlu ise Türkiye’nin ihracatta elini güçlendiren bir başka konuya dikkat çekti. Balcıoğlu “Piyasada ciddi bir talep var, canlı bir kumaş piyasası var. Özellikle pandemiden dolayı insanlar daha rahat kıyafetleri tercih ettiği için örme ürünlere ciddi talep oluşmuş durumda. Bunların hammaddesi de pamuk ipliği. Pamuk ipliği konusunda da Kahramanmaraş’ın belirgin şekilde kapasite ve kalite üstünlüğü var. Şu anda ipliğe önemli derecede talep mevcut” dedi. Kahramanmaraş’ın tekstilde pamuk ipliğinde yüzde 36, dokuma ve örme kumaşlarda yüzde 15 pay aldığını hatırlatan Balcıoğlu, Türk tekstil sektörünün 2021 yılı için hedeflediği 12 milyar dolar ihracatın yaklaşık 1 milyar dolarlık kısmını Kahramanmaraş’ın yapacağını ifade etti.
Türk tekstil ihracatından 1 milyar dolar pay almaya hazırlanan Kahramanmaraş’ın gündemindeki birinci madde ise sürdürülebilir üretim modeline geçişin tamamlanması... Tekstil ve hazır giyimde sürdürülebilirlik ilkesi kapsamında çevreye saygılı giysiler, yenilenebilir enerji tüketimi, su kullanımının azaltılması ana hedefleriyle üretime devam ettiklerini anlatan Balcıoğlu, tekstilde yatırım talebinde sevindirici gelişmeler olduğunun altını çizdi. 2020 yılında 2.7 milyar, 2021’in ilk yarısında 1.5 milyar liralık yatırım müracaatının söz konusu olduğunu belirten Balcıoğlu, “Bu yatırımlar için yeni alanlar açmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bölgeler yatırıma açıldığında milli ekonomiye, üretime, istihdama ve ihracata çok önemli katkı sağlayacak. Tekstil alanındaki küresel gücümüzü daha da artıracağız” diyerek yeni yatırımların öneminin altını çizdi.