Cazibe Merkezleri’nde taraflar resmi açıklamaya odaklandı

14-01-2018

Hükümet, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ndeki 23 ilde süper teşvikler verilmesini öngören Cazibe Merkezleri’ne yapılacak yatırımları belirledi.
400 bin kişiye istihdam sağlarken 92 milyar TL’lik de yatırımın öngörüldüğü programa yoğun bir ilgi gösterildi. Ve sonuçta, Türkiye ekonomi tarihinin en önemli atılımlarından biri kabul edilen Cazibe Merkezi Programı başvurularının değerlendirme süreci aylar önce tamamlandı.
Başvuru sonuçlarının geçen Ağustos ayında Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanması bekleniyordu, ancak beklenen açıklama henüz gelmedi. 
Cazibe Merkezi Programı, Anadolu’yu kalkındırmak, istihdam ve yatırımları canlandırmak için hazırlanmış son derece önemli bir teşvik paketi. Yatırım ve üretim desteği, üretim tesisi taşıma desteği, çağrı merkezi desteği, veri merkezi yatırım ve enerji desteği gibi başlıklar içeren program, Türkiye tarihinin kalkınmaya dair en kapsamlı projelerinden biri kabul ediliyor. 
Ancak hem programın kapsadığı 23 ili, hem de yatırımcıları heyecanlandıran teşvik paketiyle ilgili muğlaklık, soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Bu bekleyiş taraflarda belirsizlik yaratıyor. Açıklamanın uzamasına sebep olarak ise detaylı incelemeler gösteriliyor.
Peki, şu ana kadar elimizde neler var, bir bakalım:
Bu yıl 24 Ocak-27 Şubat döneminde başvuruları alınan programa, 92 milyar liralık yatırım başvurusu geldi. Bu başvurular da ağırlıklı olarak; Erzurum, Şanlıurfa, Malatya, Elazığ ve Diyarbakır illerinde yoğunlaşıyor.
Başvuranlar arasında doğrudan yatırım yapmak isteyen çok sayıda yabancı şirket olduğu gibi, bunlardan bir kısmının da Türk ortakla birlikte yatırım yapmayı öngördüğü ifade ediliyor.
Bu arada bir de küçük değişiklik oldu; daha önce koordinasyonu Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan tarafından yürütülen uygulamayı izlemek ve yönlendirmek üzere kurulan komitenin başkanlığını Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın yürüteceği açıklandı. 

400 bin kişiye istihdam
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, yatırımlar için sıfır faizli kredi ve faiz oranı düşürülmüş işletme kredisi verilmesi, yeni üretim tesisi, üretim tesisini yenileme ve işini geliştirmek isteyenlerin yanı sıra çağrı ve veri merkezi kurmak için başvuruda bulunanların da desteklendiği bu kapsamlı programa 3 bin 380 şirketin başvurduğunu belirtiyor. 
Bu şirketler, Türkiye Kalkınma Bankası yetkilileri ve Kalkınma Bakanlığı’nın uzmanları ile tek tek incelenerek ve belirli kriterler gözetilerek seçiliyor. Uzmanlar başvuruları bizzat sahada da inceledi.
Gülle, söz konusu programın sağlam temellere dayandırıldığını, bölge insanı ve coğrafyanın kalkınması için ince elenip sık dokunduğunu gördüklerini belirterek, resmi açıklamanın da “kısa süre içerisinde Başbakan Binali Yıldırım tarafından yapılacağı”nı söylüyor.

Hazır giyimde durum nasıl?
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu da (MHGF) Cazibe Merkezleri için tanıtım ataklarına ara vermeden devam ediyor. Bu bağlamda, MHGF’nin Iğdır ile başlattığı Cazibe Merkezleri Tanıtım Programı’nın ikinci durağı olarak Van seçildi. 
MHGF Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, devletin vereceği bir teşvikten ziyade, bölgenin kaynaklarını daha aktif kullanabilmek adına Van’a gittiklerini belirtiyor. “Amacımız düşük yatırım maliyeti ile yüksek istihdam sağlayan hazır giyimde standart ürünlerin üretimini Doğu ve Güneydoğu illerimize yönlendirerek bu bölgelerimizin kalkınmasına katkı sağlamak. Van’daki yüksek işsizliğin çaresi de hazır giyim” diyen Öztürk, böylelikle büyük şehirlerin katma değerli, Ar-Ge’li üretime yoğunlaşmasını sağlarken, Anadolu’da hazır giyimde belli ürünlerde uzmanlaşmış, birbiriyle entegre çalışan iller yaratabileceklerine dikkat çekiyor. 
Van’ın İran için bir cazibe merkezi olduğunu hatırlatan Öztürk, “80 milyonluk İran’ın hazır giyim ihtiyacının yüzde 70’ini ithal ederken, bunun da çok büyük bir bölümünü Türkiye’den karşılıyor” diyor.
Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı, aynı zamanda dünya markalarına üretim yapan Yeşim Tekstil A.Ş.’nin Üst Yöneticisi (CEO) de olan Şenol Şankaya da, “Bizim hızlı bir şekilde cazibe merkezlerindeki yatırımları hayata geçirebilecek bir koordinasyonu sağlamamız ve o hızı sağlayacak bürokratik adımların atılması lazım. Çünkü Başbakanımız çok güzel teşvikler açıkladı, ‘Binayı da her şeyi biz yapacağız, siz gelin üretim yapın’ dedi. İşte orada, mesela Şanlıurfa’da güzel bir sanayi bölgesi kurduk, hazır giyim ve konfeksiyon olarak. 2-3 arkadaşımız kendi imkânlarıyla başladı ama aşağı yukarı 30-40 firma da bu teşviğin hayata geçmesi için beklentide” diyor. 
“Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü de o yatırım ihtiyacını en hızlı karşılayacak sektör” diyen Şankaya, “Eğer biz Doğu’daki o yatırım hızını artıracaksak, bürokratik olarak bu konuları çözmemiz lazım. Biz de yatırım yapmak istiyoruz, bizim de en az bin kişiyi istihdam edecek yatırım için sözümüz var” ifadelerini kullanıyor. 

Güvenlik kaygısı söz konusu mu?
Terörden etkilenen bölgelerin özellikle gözetildiği program, Doğu ve Güneydoğu’yu kaldırmayı hedefliyor. Güvenlik problemi olan bir coğrafyada kimsenin yatırım yapmak istemediğini dile getiren İsmail Gülle, içinde büyük yabancı yatırımcıların da bulunduğu 3 bini aşkın şirketin başvurusu ve 92 milyar TL’lik yatırımın, korkunun hâkim olduğu bir coğrafyada gerçekleşemeyeceğine dikkat çekiyor. 
“2017 Türkiye’sinde hiçbir yatırımcımızın Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerine karşı bir önyargısı, korkusu ve güvenlik endişesi bulunmamakta. 2-3 yıldır inşaatları devam eden dev projeler 2017 yılında bu bölgede hizmete girdi. Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a Erzurum’dan Van’a birçok ilimizde yatırımlar hızla devam ediyor” diyen Gülle, gerçekleştirilen Cazibe Merkezleri yatırım ve teşvik programının, bu yatırımların daha canlı ve dinamik bir sürece bürünmesine vesile olacağının altını çiziyor. 
İsmail Gülle’ye göre, gerçekleştirilen yatırımlarla bölgenin kalkındırılması ve yarattığı istidamın yanında programın getirdiği sonuçlar, terör örgütü PKK’ya da en büyük darbelerden birini vuracak.

Fabrika taşıyacak olan yatırımcı var mı?
Bununla beraber programda birtakım gecikmelerin yaşandığı da bir gerçek. Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Mardin Yatırım Destek Ofisi Uzmanı ve Tanıtım Sorumlusu Ekrem Dirican, resmi verilerin açıklanmamasına dikkat çekerek, Türkiye Kalkınma Bankası’nın ilk defa böyle bir işe soyunduğu için birtakım küçük tecrübesizliklerin olabileceğini söylüyor. 
“Çok fazla başvuru yapıldı. DİKA olarak toplamda 14 farklı başvuru ile gittik. Mardinli, Şırnaklı ve bölgedeki diğer illerin işadamlarıyla, büyük şehirlerde bir araya geldik. 700 civarında da başvuru aldık. Fakat adım atılmada bu kadar geç kalınacağını kimse tahmin etmiyordu. Yatırımcılar da resmi bir açıklama gelmediği için mağdur olabiliyor” diyen Dirican, Kalkınma Bankası’nın bu denli geç kalmasında yoğun başvuru sürecinin etkisi olabileceğine dikkat çekiyor. 
Tekstil sektörünün, yetişmiş insan gücü ve tekstil makinelerini taşıma zorluğu gibi sebeplerle Cazibe Merkezleri Programı’na bir parça mesafeli durduğunu daha önce yazmıştık. DİKA da programa yoğun başvuru aldıklarını, ama henüz fabrikasını bu bölgelere taşıyan yatırımcıyla karşılaşmadıklarını belirtiyor. Dirican, fabrikasını bu bölgelere taşıyan yatırımcıların da olabileceğini, fakat bunun yüzde olarak çok düşük kalabileceğini dile getiriyor. 

İllerde durum nasıl?
Öte yandan Bitlis’te 70’ten fazla girişimci, Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım gerçekleştirmek için Kalkınma Bankası’na başvuru yaptı. Bitlis Belediye Başkan Vekili İsmail Ustaoğlu, yatırımların büyük bölümünün yer alacağı Bitlis-Tatvan Karayolu’nun Üçyol mevkiindeki Bitlis Organize Sanayi Bölgesi’nin mevcut durumunu incelediklerini, burada 55 parselden 40’ının boş olduğunu anlatıyor. 
“OSB’miz hem bulunduğu mevki hem de zemin ve altyapısıyla yatırımcılarımızı bekliyor. Altyapısı, ana arter yolları, kanalizasyon ve elektrik hatları bitmiş. Girişimcilerimize sunmak için doğalgaz hattı çekilmesi için çalışmalarımızı yapıyoruz” diyen Ustaoğlu, bedava arsa tahsisinin dışında, anahtar teslimi fabrikanın devlet tarafından yapılması, işletme, makine ve ekipman alımı noktasında kredi verilmesi gibi önemli avantajlar sunulduğunu kaydediyor. 
Ustaoğlu, “OSB’deki 40 parselin yatırımcılara tahsisi yapılacak. Ayrıca bölgede tekstil atölyeleri başta olmak üzere istihdama çok ciddi katkı sağlayan belli sektörlerin talepleri var” şeklinde konuşuyor.
Diğer taraftan, Doğu Karadeniz’i Ortadoğu, Kafkaslar ve İran’a bağlayan Tarihi İpek Yolu’nda Yeni Zigana Tüneli Projesi’nin de Cazibe Merkezi Programı’nda da yer alan Gümüşhane’ye, yatırımcının ilgisini artırması bekleniyor. 
Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Cazibe Merkezleri Programı kapsamında 20’ye yakın şirketin Gümüşhane’de yatırım için Kalkınma Bankası’na başvurduğunu bildirerek, bu şirketler arasında ülkenin büyük işletmelerinin de bulunduğunu belirtiyor. Tünelin tamamlanmasıyla çok önemli bir avantaj yakalayacaklarını dile getiren Memiş, “Bir fabrika Karadeniz sahiline yapıldığında 10 milyon TL’ye mal oluyorsa Cazibe Merkezleri Programı’nda yer aldığı için Gümüşhane’ye yapıldığında 5 milyon TL’ye mal olacak” diyor. 
Yeni Zigana Tüneli’nin yapımıyla birlikte limana ulaşımın çok kolaylaştığını aktaran Memiş, “Siz nakliyeyi ucuzlatırsanız, üretimdeki maliyeti de düşürmüş olursunuz. Yeni Zigana Tüneli’yle birlikte nakliye çok daha ucuzlayacak” diye konuşuyor.

Peki ya yabancı yatırımcı?
DİKA Mardin Yatırım Destek Ofisi Uzmanı ve Tanıtım Sorumlusu Ekrem Dirican, yabancı yatırımcının Türkiye’yi yatırım yeri olarak görmesi için tanıtımlara ağırlık verilmesi gerektiğini söylüyor. 
Kısacası, bu noktada yabancı algısının değişimine vurgu yapıyor.

Program hangi illeri kapsıyor?
Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van.

İsmail Gülle/İTHİB Başkanı:
Yabancı yatırımcıların ilgisi çekildi
2017 yılında Türkiye genel ihracatının artışına önemli katkıları olan otomotiv sektörümüzün güçlü üretim altyapısı, hızlı tedarik süreci ve sunduğu kaliteli hizmet anlayışı, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin dikkatini çekti. Aynı şekilde Çin’in de yakın zamanda Doğu Avrupa ülkelerine demiryolu hattı yatırımları oldu. Cazibe Merkezlerimiz yabancı yatırımcıların da ilgisini çekti ve başbakanımızın yakın zamanda açıklayacağı yatırımları teşvik paketi çalışmalarının sonucu ile bu bölgelerimize yatırım kararı aldı. Dolayısıyla Doğu Avrupalı ülkelerin, Türk şirketlerine yatırım imkânları hakkında teklifler götürmesi ve firmalarımızın oralarda yatırım kararı almasının Cazibe Merkezlerimizin önemini azaltacağını düşünmüyorum. Hatta program faaliyete geçtikten ve yatırım imkânlarından faydalanılmaya başlandıktan sonra, inanıyorum ki bu fırsattan yararlanamayan yatırımcılar, tekrar benzeri bir paketin çıkarılmasını gündeme getirecektir.

“İkinci dönemde aksaklıklar giderilebilir”
Cazibe Merkezleri Programı’nda, çağrı merkezlerinde başlangıçta 200 kişi çalıştırma şartı olduğunu ifade eden Dicle Kalkınma Ajansı Mardin Yatırım Destek Ofisi Uzmanı ve Tanıtım Sorumlusu Ekrem Dirican, bu durumun sıkıntı yarattığını, prosedürlerde bazı eksikler olduğunu kaydediyor. Bu eksikliklerin ikinci dönemde düzeltilebileceğini belirten Dirican, “Kalkınma Bankası henüz bir açıklama tarihi vermedi. İnsanlar şu anda bir bilgisizlik içerisinde. O tarafta bir muğlaklık var. Normalde bu programa yılda bir çıkılıyor. Buna istinaden ikinci dönem süreci 2018 Ocak’ta başlayabilir. Fakat bu ilk süreçteki uzamalar sebebiyle, ikinci dönem daha ileri bir tarihte başlayabilir” diyor.

Diğer Haberler