Pandemi ve Rusya-Ukrayna krizi sonrası tekstil ihracatındaki riskler

12-09-2022

Önce pandemi ve akabinde çıkan Rusya-Ukrayna savaşı, ekonomik ve siyasi ilişkilerin grift bir hale geldiği günümüz dünyasında, az veya çok tüm ülkeleri etkiledi. Her ne kadar enerji, gıda gibi hayati öneme sahip konular ön plana çıkarılsa da tüm sektörler söz konusu krizlerden doğan olumsuz sonuçlarla yüz yüze kaldı. Doç. Dr. Atilla Çifter, hem pandeminin hem de Rusya-Ukrayna savaşının tekstil sektörünü nasıl etkilediğini kaleme aldı.

Yazı: Doç. Dr. Atilla Çifter / Altınbaş Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi

Şubat 2020’de başlayan Covid-19 salgını, aynı yıl içerisinde perakende dâhil birçok sektörün faaliyetlerini yavaşlatmasına veya durdurmasına neden olmuştu. Bu dönemde tekstil, hazır giyim ve deri ürünleri sektörleri de krizden etkilendi. 2020 yılındaki ihracat küçülmesi (Türkiye’de) tekstil ve hammaddeleri sektörü için yüzde 8, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü için yüzde 3,3, deri ve deri mamulleri sektörü için ise yüzde 20,1 olarak gerçekleşmişti. 2021 yılında ise bu kayıpların tamamı telafi edilerek sektörlerin ihracatı 32,1 milyar dolar ile kriz öncesi seviyenin üzerine çıkmıştı (2019’da 27,3 milyar dolar). 2022’nin ilk 6 ayında ise 17,2 milyar dolara ulaşmış durumda (Tekstil ve hammaddeleri sektörü: 5,4 milyar dolar. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü: 10,8 milyar dolar. Deri ve deri mamulleri sektörü: 978 milyon dolar). Tekstil, hazır giyim ve deri ürünleri sektörü ihracatı pandemi döneminde sınırlı düzeyde etkilense de pandemi sonrası riskler ortaya çıkıyor.

Global enflasyon riski artırıyor
Bu risklerin en başında global enflasyon geliyor. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) parasal genişlemesi, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve enerji arzındaki kısıtlamalar, beklenen enflasyonu artırdı. Makroekonomik görünüm enflasyon sorununun kısa vadede çözülemeyeceğini gösteriyor. Enflasyonun ilerleyen dönemde hem global talep düzeyinde hem de maliyetler üzerinde olumsuz etkileri olacak. Tekstil ürünlerinde temel maliyet göstergesi ise pamuk fiyatları. Grafik 1’de Fed toplam varlıklar ve pamuk fiyatının (dolar) bir yıl önceye göre yüzde değişimi yer alıyor. 2008 krizinde pamuk fiyatları parasal genişlemenin durmasının ardından artmaya başlamış ve enflasyon baskısı 2011 yılına kadar sürmüştü. 2020 pandemi krizinde de benzer bir tablo var. 1 numaralı grafikten görüleceği üzere tekstil ürünleri maliyetinde artış eğilimi henüz tamamlanmamış. Pamuk ve diğer tekstil ürünlerindeki maliyetler tekstil şirketlerinin kârlılığı üzerinde baskı yapacaktır.

Dünya tekstil ihracatı 1 trilyon dolar seviyesinde ve Türkiye yüzde 3,5 pay ile en yüksek tekstil ihracatına sahip beşinci ülke konumunda. Çin ise tüm tekstil alt sektörlerinde birinci ülke. Diğer sektörlerde olduğu gibi tekstil ithalatı da yapıyoruz. Tekstil dış ticaret fazlası verdiğimiz sektörler arasında ancak alt kırımlara baktığımızda tekstil, hazır giyim ve deri ürünleri sektörleri arasında büyük bir fark var. Grafik 2’de, 2013 yılından itibaren üç alt sektöre göre Türkiye’nin net ihracat (ihracat – ithalat) verileri yer alıyor. Hazır giyim sektöründeki net ihracat artış trendi diğer sektörlerin üzerinde. Deri ürünleri net ihracatı bazı dönemlerde dış ticaret açığı vermiş ve ülke potansiyeline göre düşük düzeyde. Tekstil ürünlerinde hammadde ithalatı üreticiler için döviz kuru üzerinden maliyet oluşturuyor ve rekabet üstünlüğünü sınırlıyor. Döviz kurundaki artış kısa dönemde tekstil üreticilerine fayda sağlasa da uzun vadede rekabet üstünlüğüne katkısı olmuyor.

Savaş, tekstil sektörünü de olumsuz etkiledi!
24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, güvenlik riskleri dışında ticaret risklerini de ortaya çıkardı. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’ya yıllık tekstil ihracatı resmi verilere göre 1 milyar dolar düzeyinde. Rusya’ya tekstil ihracatı (tekstil, hazır giyim ve deri ürünleri) 2021 yılında 718 milyon dolar iken, 2022 ilk 6 ay 368,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ukrayna’ya ise aynı ihracat 2021 yılında 307,4 milyon dolar, 2022 ilk 6 ay 159,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2022’nin ilk 6 ayına göre Rusya ve Ukrayna’ya tekstil ihracatında kayda değer bir gerileme görülmüyor. İlk 6 ay göz önüne alındığında kriz öncesi Ocak ve Şubat ayı da dâhil edildiğinden, ihracat değişiminin Mart-Haziran dönemi için değerlendirilmesi gerekiyor. Tablo 1’de 2021 ve 2022 yılları Mart – Haziran döneminde ülkelere göre tekstil ihracatı verileri bulunuyor. Tekstil ürünlerinde Ukrayna ihracatında kayda değer azalış olmamış, Rusya’ya ihracat ise 17,7 milyon dolar artmış. Hazır giyim ürünlerinde Rusya’ya ihracat 27,7 milyon dolar azalırken Ukrayna’ya ihracat 23,6 milyon dolar artmış. Deri ürünlerinde Rusya’ya ihracat 11,6 milyon dolar azalırken Ukrayna’ya ihracat 1,9 milyon dolar artmış. Diğer yandan verilerden görüleceği üzere sektör özellikle hazır giyim ürünleri ihracatında diğer ülke satışlarını artırabilmiş. Tekstil ihracatı resmi olmayan bavul ticaretiyle de yapılıyor ve bu ticaretin resmi ihracatın üç katına ulaşabildiği tahmin ediliyor. Ancak bavul ticaretindeki gerilemeye ilişkin veri bulunmuyor. Rusya–Ukrayna krizi Türkiye’nin bu ülkelere ihracatından çok Avrupa bölgesinde oluşturduğu güvelik riskleri nedeniyle tekstil dahil tüm sektörlerdeki ihracatı olumsuz etkileyebilir. Bu durum savaşın uzun vadeli politik riskleri olarak dikkate alınmalı.


Diğer Haberler