Deprem kültürel mirasımızı da enkaz altında bıraktı

11-05-2023

Bir toplumun oluşmasını ve devam edebilmesini sağlayan unsurlardan en önemlisi, ortak kültürel mirasa sahip olmalarıdır hiç kuşkusuz. Zira kültürel miraslar dili, dini, ırkı ne olursa olsun toplumun tüm bireylerinin ortak değerleridir. Kahramanmaraş ve Hatay depremleri binlerce insanımızın aramızdan ayrılmasına neden olurken kültürel mirasımıza da büyük zararlar verdi. Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi, Arkeolog ve Editör Nezih Başgelen, deprem nedeniyle zarar gören ve aralarında cami, kilise ve kapalı çarşıların da bulunduğu kültürel yapıların durumunu bizler için değerlendirdi.

YAZI: Nezih Başgelen

6 Şubat 2023’te, saat 04.17’de ve 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremle 20 Şubat 2023’te, saat 20.04’te merkez üssü Hatay’ın Yayladağı ilçesi olan 6.4 büyüklüğündeki deprem, toplamda 11 ilimizde; Hatay, Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da büyük yıkımlara ve 50 binden fazla can kaybına yol açtı. 

Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük bölümünün yanı sıra İran, Suriye, Irak gibi komşu ülkelerde de hissedilen, şiddeti ve kapsadığı alan açısından yakın tarihte benzeri olmayan depremler sırasında ve artçı sarsıntılarda vuku bulan büyük can kayıpları ve inanılmaz yıkımlar yüreklerimizi dağladı, tarifi zor acılara yol açtı.

Depremden etkilenen 11 ilin toplam nüfusu, 2022 yılı için 14 milyon 13 bin 196 kişi olup bu nüfus, ülke demografisinin yüzde 16,4’üne tekabül ediyor. Depremden etkilenen kentlerdeki konut sayısı 2022 yılı itibarıyla 5,6 milyon düzeyinde olup Türkiye genelindeki toplam konut stoku içindeki payı yüzde 14,05 düzeyinde. Depremlerden etkilenen 11 il çerçevesinde kültür mirası kategorisinde yer alan 8 bin 444 eserin 2 bin 863’ü incelendiğinde, bu yapıların 169’unun yıkıldığı, 535’inin ağır, 390’ının orta, 721’inin az hasarlı olduğu, 1048’ininse hasar almadığı belirlendi. Vakıf eseri kapsamındaki cami ve benzeri anıt yapılarda yıkımlar büyük. Resmi kayıtlara göre dört adet Unesco Dünya Miras Alanı, 3 bin 715 sit alanı ve 7 bin 987 tescilli taşınmaz kültür varlığı bulunmaktaydı. Şanlıurfa Göbeklitepe ve Adıyaman Nemrut Dağı gibi dünya miras alanlarında hiçbir olumsuzluk tespit edilmedi.

Kimi tamamen yıkıldı, kimi ağır hasar aldı
Malatya’da UNESCO Tarihi Miras Listesi’ndeki arkeolojik alanlarımızdan Arslantepe’de kazıların sürdüğü alandaki üst örtüyle kerpiç blokların bir kısmı yıkılsa da, özellikle en eski saray kalıntıları ayakta kalabildi. Bu ilin simge anıtlarından Yeni Cami, 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde tamamen yıkıldı. Malatya bölgesindeki Balaban benzeri pek çok geleneksel yerleşimse zarar gördü.

Adıyaman merkezde Ulu Camii ile Süryani Kadim Kilisesi’nde ciddi yıkımların olduğu görülmekte. Kahta yakınındaki ünlü Karakuş tümülüsünün kuzeybatısında, üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates (MÖ 36-20) ile kız kardeşi Kraliçe Laodike’nin tokalaşma kabartması olan sütun da devrilmiş vaziyette. Kabartma Adıyaman Müzesi’ne nakledilip koruma altına alındı. Geçtiğimiz yıllarda restore edilen Kahta Kalesi de depremde hasar gördü.

Kahramanmaraş’ta Kapalı Çarşı başta olmak üzere, birçok tarihi yapı zarar gördü. Vakıflara bağlı 39’u cami 42 tarihi yapıdan kimisi tamamen yıkıldı, kimisi ise hasar aldı. Kentin simgelerinden tarihi kalenin iç ve çevre duvarları kısmen yıkıldı, içindeki bazı bölümlerde yer yer çökmeler oluştu. Ulu Camii, Eski Maraş Evleri, Şıh Camisi zarar gördü. Beyazıt oğullarından Hacı Abdullah Bey tarafından 1618 yılında yapılan cami tamamen yıkıldı. Belediye bünyesindeki Mutfak Müzesi, Üdürgücü Konağı, Somut Olmayan Değer Müzesi de hasar gördü. Elbistan ve il genelindeki kültürel varlıklar, ciddi hasar aldı.

Medeniyetler diyarı Antakya’da kayıp çok fazla
Depremlerden en fazla etkilenen Antakya’da, şehrin merkezindeki Kurtuluş Caddesi ve çevresi enkaz alanına dönüştü. 7’nci yüzyılda Müslümanların kenti ele geçirmesinden sonra inşa edilen ve Anadolu’nun ilk camilerinden biri olarak kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nin kubbesi çöktü, minaresi ve duvarları yıkıldı. Bu anıt, Hz. İsa’nın öğretilerini yaymak için Antakya’ya gelen havarilerinden Yahya ve Yunus’un tebliğlerini Antakya’da ilk benimseyen kişi olarak kabul edilen Habib-i Neccar’a ait olduğuna inanılan mezara da ev sahipliği yapması nedeniyle Müslümanlar için olduğu kadar Hıristiyanlar için de önemli bir yerdi. Caminin yakınında bulunan tarihi Yeni Hamam da yerle bir oldu. Tarihi Sarımiye Camisi’nin karakteristik minaresiyle birlikte, aynı kesimde yer alan tarihi Sinagog ve Katolik Kilisesi de zarar gördü. Kurtuluş Caddesi’nin önemli mekânlarından olan ve 1910’lardan günümüze gelen Affan Kahvesi de hasar aldı. Ulu Cami, İhsaniye Camisi ile birlikte diğer cemaatlerin dini anıtları da yıkılmış durumda.

Fransız mimar Leon Benju tarafından 1927 yılında Köprübaşı olarak anılan meydanda inşa edilen ve 1938’den Hatay Devleti’nin Türkiye’ye katıldığı 29 Haziran 1939’a kadar meclis binası olarak hizmet veren yapı da yerle bir oldu. Tarihi Uzun Çarşı depremde büyük hasar gördü. Antakya gibi yoğun arkeolojik katmanların olduğu yerlerde enkazın kaldırılması sırasında mutlaka uzman bulundurulmasına ve zemin kazılarının ilgili müzenin gözetiminde yapılmasına dikkat etmek gerekiyor. Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Vakıflı Mahallesi’ndeki Meryem Ana Kilisesi ile Altınözü ilçesindeki tarihi Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi’nde hasar meydana geldi.

16’ncı yüzyılda inşa edildiği ifade edilen İskenderun Mar Circos (Aziz Corc) Kilisesi’nde, İskenderun Karasun Manuk Ermeni Kilisesi’nde ve İskenderun Süryani Katolik Kilisesi’nde ciddi hasarlar meydana geldi. 1870’lerin başında kurulan İskenderun Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi ve yaklaşık 150 yıllık tarihi olan İskenderun Latin Katolik Kilisesi, büyük ölçüde yıkıldı. Arsuz’daki 500 yılı aşkın bir tarihi olduğu belirtilen Mar Yuhanna Rum Ortodoks Kilisesi’nin tamamı, İskenderun’daki tarihi Latin Katolik Kilisesi’nin ise büyük kısmı yıkıldı.

Müzeler nispeten iyi durumda
Deprem bölgesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı 28 müze ve 22 ören yeri bulunuyordu. Bölgedeki müzelerse depremleri nispeten iyi atlatmış durumda. Kahramanmaraş, Elbistan, Adıyaman, Malatya’daki müzelerde yıkıma bağlı çatlaklar yaşandığı belirtiliyor. Hatay Arkeoloji Müzesi’nin bir bölümü hasara uğradı. Bölgede yeniden meydana gelebilecek deprem riskine karşı Hatay Müzesi’ndeki bazı eserler, 150 adet mühürlü kutuyla Kırşehir Müzesi Müdürlüğü’ne ait depolara gönderilerek burada muhafaza edilmesi sağlandı. Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Diyarbakır, Adana müzelerinin ise zarar görmediği kayda geçti.

Gaziantep Kalesi’nin doğu, güney ve güneydoğu kısımlarındaki bazı burçlar yıkılırken, enkazı yola saçıldı. Kalenin yanındaki istinat duvarı da çöktü. Bazı burçlarda ise büyük çatlaklar oluştu. 1892’de kilise olarak yaptırılan, Cumhuriyet döneminde cezaevine ve 1984’te camiye dönüştürülen Kurtuluş Camisi’nin kubbe ve minareleri de yıkıldı.
Ayrıca tarihi yapılardan Şirvani Camisi, Ömeriye Camisi, Eyüpoğlu Camisi, Bayazhan ve Ukkaşe Türbesi gibi tarihi yapılar depremde ağır hasar aldılar. Nurdağı ilçesinde yüksek bir tepe üzerinde yer alan Hz. Ukkaşe Türbesi’nde daha önce riskli görüldüğü için yeniden inşa edilen cami de tamamen yıkıldı. Diyarbakır surlarında ve iç kaledeki Saint George Kilisesi’nde kısmi hasarlar bulunuyor. 

Deprem bölgesindeki korunması gereken kültürel ve doğal varlıkların, resmi sayıların çok ötesinde olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kırsal mimari miras dokularında ve kültürel peyzaj değerlerinde önemli kayıplar oldu. Yıkılan ya da kısmi hasar gören tarihi eserlere ait enkazın gerekli belgelemeler yapılana kadar kendi parselleri içinde muhafaza edilmesi gerekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, tüm birimleriyle ilk günden itibaren deprem bölgesinde yerini aldı. Bakanlığa bağlı uzmanlar ve ekipler, hasar tespiti için geceli gündüzlü sahada çalışıyorlar. Bunun yanı sıra, deprem bölgesiyle ilgili disiplinlerarası uzmanların yer aldığı ayrı bir yapının kurulmasına da acilen ihtiyaç olduğu görülüyor.


Diğer Haberler