Tekstil makinelerindeki yenilikler: ITMA 2019
Tekstil sektörünün kalbi, 20-26 Haziran arasında Barselona’da düzenlenen, dünyanın en büyük Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı’nda (ITMA) attı. Sendikamız da 250 kişilik bir heyetle fuardaydı. Fuara dair izlenimlerimizi, tekstil makinelerindeki dikkat çeken yenilikleri ve fuara katılanların değerlendirmelerini haberimizde bulabilirsiniz.
Sinem Kahveci/Tekstil Mühendisi, TTSİS Araştırma Uzman Yardımcısı
Her dört yılda bir tekstil makinecilerini bir araya getiren dünyanın en büyük Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı (ITMA), tekstil endüstrisinde yeni fikirlerin üretildiği, etkili çözümlerin sergilendiği ve sanayinin büyümesi için iş birliği fırsatlarının yaratıldığı bir tekstil ve hazır giyim teknolojisi platformu.
Bu yıl 20-26 Haziran 2019 tarihleri arasında Barselona’da düzenlenen fuar, 46 ülkeden tam bin 600 firmaya ve 37 ülkeden 105 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Türkiye’den 160’tan fazla makine ve teknoloji üreticisi de ürünlerini sergiledi. Fuar ziyaretçilerinin ilk beş sırasını İspanya (yüzde 11), İtalya (yüzde 10), Hindistan (yüzde 8) Türkiye (yüzde 7) ve Almanya’dan (yüzde 7) gelen profesyoneller oluşturdu. Tekstil Makine Üreticileri Avrupa Komitesi (CEMATEX) Başkanı Fritz P. Mayer ‘’Dünya ticaretinde yaşanan gerginlikler ve olumsuz havaya rağmen, çok iyi bir katılım oldu. Bunun kumaş ve tekstil üretimindeki dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlikle ilgili kaygılardan kaynaklandığını düşünüyorum’’ diyerek, sektördeki teknolojik gelişmelerin önemini vurguladı.
Stantlarını ziyaret ettiğimiz yerli üreticiler fuardan genel olarak memnun kaldıklarını belirtmenin yanı sıra, böyle bir organizasyonun Türkiye’de yapılmasının çok yararlı olacağını söyledi. Serteks Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Karagören ‘’Bu fuar Türkiye’de düzenlenirse, katılım çok daha fazla olur. Vize sorunu nedeniyle Türk Cumhuriyetlerinden, Asya’dan, Bangladeş gibi ülkelerden pek çok kişinin buraya gelemediğini biliyoruz’’ dedi. Hatta fuarda ürünlerini sergilemek isteyen Türkiye’den beş katılımcının da vize alamadığını ekledi.
ITMA’nın Türkiye’de düzenlenme fikrini sorduğumuz yabancı üreticilerse böylesine büyük bir organizasyonu gerçekleştirmenin lojistik zorluklarına değindi. İstanbul, Bursa ve Gaziantep’te müşterileri olduğunu söyleyen Hansa Mixer’in Satıştan Sorumlu Genel Müdürü Frank Mohr ‘’Bu fuara, sergilemek için büyük makineler getiriyoruz. Bunları Türkiye’ye getirmek lojistik ve bürokratik açıdan gözümüzü korkutuyor’’ diye konuştu. Bu görüş, Türkiye’nin bu tür organizasyonları rahatlıkla yapabildiğinin yurt dışındaki ilgili kurumlar nezdinde daha iyi anlatılması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Yerli makine üreticilerinin kendi aralarında dile getirdikleri Türk müşterilerinin bile kendilerinden makine almak için ITMA’ya gelmesi konusunu Mersan Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Sümer’e sorduğumuzda ‘’Bu aslında çok normal. Yerli müşterilerimiz fuara gelip, yabancı üreticilerin makineleriyle bizim ürünlerimizi karşılaştırma fırsatı buluyorlar’’ cevabını aldık. Bu da ITMA’nın, ne kadar kritik bir global organizasyon olduğunu bir kez daha gösterdi.
Sendikamız 250 kişilik heyetle fuardaydı
Ülkemizde tekstil sektörünün gelişimini destekleyen, üyelerinin dünyadaki son gelişmeleri takip etmesi ve pazarlarını genişletmesi için çalışan Sendikamız; daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da üyelerden, çeşitli üniversitelerin Tekstil Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden ve işçi sendikaları temsilcilerinden oluşan yaklaşık 250 kişilik bir heyetle ITMA’yı ziyaret etti.
Fuara katılan firmalar bu yıl sekiz salonda ürünlerini sergiledi. Fuarda terbiye, boya-baskı, elyaf, iplik eğirme ve sarım, kumaş, dokuma, nonwoven, örme makinelerinin yanı sıra lojistik, geri dönüşüm, yazılım teknolojileri ile ilgili birçok ürün ziyaretçilere sunuldu. Sürdürülebilirlik, endüstri 4.0 ve dijitalleşme konuları yine ön plandaydı.
Öne çıkan yenilikler
Örme makineleri üreticisi Shima Seiki, dijitalleşme yönünde geliştirdiği hizmetleriyle ilgi topladı. Firma, ‘Yarnbank’ ismini verdiği yazılımla, dünyadaki iplik üreticileri ile sanal kütüphane oluşturmayı hedefliyor. İplik veri tabanı, Shima’nın sistemine yükleniyor ve alıcı, sisteme ipliğin tüm detaylarını (renk, numara, ayrıca sistem karışım iplik yaratmaya da olanak tanıyor) girip sipariş verdiğinde, üretici firmaya otomatik olarak bilgi gidiyor. Bu sayede kartela maliyetlerini ve taşıma zorluğunu ortadan kalkıyor.
Dikkat çeken bir diğer Shima teknolojisi de Wholegarment örme makineleri... Bu makinelerle, bir ürünün tamamı yaklaşık bir saatte üretilebiliyor. Bu teknolojiye ek olarak, Inlay ismini verdikleri sistem, iki örgü ipliği arasına kalınlığı isteğe bağlı olarak değiştirilebilen iplik veya elyaf yatırarak farklı yapılarda tekstil ürünlerini tek bir seferde bir araya getirebiliyor. İplik değişiminde bağlayıcıların (splicer) düğüm atmak yerine, iki iplik ucunu hava ile birleştirmesi teknolojisi de kumaşta tek besleyici ile farklı renklerin kullanılabilmesini ve daha düzgün bir görünüm elde edilmesini sağlıyor.
Kişiye özel üretim
Shima’nın sergilediği ‘Made2fit with Wholegarment’ isimli sistemde ise kullanıcı, Shima’nın kendisine sağladığı ücretsiz bir online uygulamada, ev ortamında vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetlerle kendi resmini çekip sisteme yüklüyor. Uygulama, vücut ölçülerini veri tabanına kaydediyor. Daha sonra tercih edilen ürün seçildiğinde, veri tabanı, kıyafeti kullanıcının ölçülerinde oluşturduğu mankene giydiriyor ve boyu, kol boyu vs. gibi düzenlemeleri değiştirmesine olanak tanıyor. Kullanıcı, istediği değişiklikleri girip satın alma tuşuna bastığında, sunucu desen sistemini üreticiye gönderiyor. Bu sayede kullanıcı kendine özgü, arzu ettiği ölçülerde giysisini sipariş edebiliyor.
‘String bar’ teknolojisi
Fuarda, çözgülü örme makineleri üreticisi Karl Mayer de ‘Tekstil Kontrol Paneli’ ismini verdiği yeni ürününü tanıttı. Bu üründe, farklı ipliklerin ayrı ayrı ve bir yere gerektiği gibi yerleştirilebildiği, Karl Mayer’in yenilikçi çoklu desenleme yapabilen string bar sistemi kullanılıyor. Aynı zamanda, fonksiyonel iplikler, çözgülü örme sırasında kumaş yapısında tam istenilen noktalara entegre edilebiliyor.
Karl Mayer’in teknolojiyi tekstiller bir araya getiren diğer bir ürünü ‘akıllı tişört’tü. Bu tişört, kalp atışını, vücut ısısını ve nemi çözgülü örülmüş sensörler sayesinde ölçebiliyor. Tişörtte yine Mayer’in string bar teknolojisi kullanılıyor.
Mayer, ‘One-Piece Body’ isimli ürünleriyle de öne çıktı. Bu ürünlerin özelliği, dekoratif dantel tasarımları ile süslenen korselerin tek bir kumaş panelinde üretilebilmesi. Dikişsiz üretim, entegre bir iç tabaka ile telin yerini değiştirerek korsenin daha rahat hissettirmesini sağlıyor. Bu teknoloji, üretim maliyetlerini ve zamanını azaltıyor.
Aktif Çözgü Kontrolü
Dokuma makineleri üreticisi Staubli, çözgü işleminde en yüksek kaliteyi ve güvenilirliği elde etmek için çözgü ipliklerinin yüzde 100 kontrollü tanımlanması ve kullanılması üzerine geliştirdiği Aktif Çözgü Kontrolü (Active Warp Control - AWC) teknolojisini tanıttı. Otomatik tahar sırasında AWC, işlenecek çözgü iplikleri hakkında renklerin tanınmasının ötesine geçen bilgi sağlıyor. AWC’nin en yaygın uygulaması, genellikle karmaşık desenlere sahip olan çok renkli çözgü ipliklerinde renklerin tespiti. Bu, kumaş kalitesini ve makine verimliliğini artırıp, makine kullanımını kolaylaştırıyor.
Forumlar
ITMA sadece üreticilerin ürünlerini sergilemek için bir alan sağlamıyor, aynı zamanda bilgi paylaşımının da yapıldığı bir platform sunuyor. ITMA’nın ana organizatörü ve dokuz Avrupa ülkesinin tekstil makine birliklerinden oluşan bir organizasyon olan Avrupa Tekstil Makineleri Üreticileri Komitesi (CEMATEX - Le Comité Européen des Constructeurs de Machines Textiles) Başkanı Fritz P. Mayer, ITMA 2019 için şunları söyledi: “Teknolojik gelişmeler en yüksek hızda gerçekleşirken ve küreselleşmiş bir ekonomide iş birliği giderek daha gerekli hale gelirken, sektörün en son gelişmelerle ve trendlerle iç içe olması gerekiyor. Bu nedenle ITMA, katılımcıların rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı olmak için çeşitli forumlar düzenliyor. Forumlar ayrıca sektördeki araştırma enstitüleri, birlikler ve profesyonellerin doğru oyuncularla bağlantı kurması için değerli bir platform da sunuyor.”
CEMATEX, ITMA 2023’ün İtalya’nın Milano şehrinde yapılacağını açıkladı. ITMA 2023, 8-14 Haziran 2023 tarihleri arasında Fiera Milano Rho Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Fuar Değerlendirmeleri
Orhan Harmancı / Harmancı Etiket Yönetim Kurulu Başk. Yard. / TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi:
ITMA’da gördüğüm en büyük yenilik JAKOB MULLER AG’nin yeni etiket dokuma makinesi ‘MUGRIP MBJ8 MDW’ ve yeni dar dokuma makinesine ‘NFM_MDW’ eklenen MDW (Multi Directional Weaving) ünitesidir. Kısaca teknik özelliğinden bahsetmek gerekirse, etiket dokuma tezgahının ana mantığında bir fark yok. En büyük fark bu yeni sistem sayesinde makine üstünde ‘dokuma anında yumuşak kenar’ kesim yapılırken, devamında ‘kenar örme etiket’ mantığında kenarına örgü yapılması. Böylece etiket ‘geniş etiket dokuma tezgahında kenar örgülü olarak çıkıyor’. Şu an için 5 santimetre eninde etiketler dokuyor. Aynı mantık, dar dokuma tezgahlarında da uygulanmış. Fuarda kullanım alanının çok geniş olduğundan bahsettiler; teknik tekstilden dekoratif şeritlere, perde ekstraforlarından RFID etiketlere kadar her yerde kullanılabileceğini belirttiler. Bu geniş ürün yelpazesi için pazar yaratıldığı takdirde, yeniliğin fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Prof. Dr. İbrahim Üçgül / Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü / Isparta:
Genel olarak tüm sistemler, mevcut otomatik kontrol sistemlerinin yanı sıra Endüstri 4.0’a uygun hale getirecek cihaz, sensör, donanım ve yazılım ekipmanlarıyla donatılmaya başlamıştır. Mevcut makine ve sistemlerde kullanıcı hatalarını minimize ederek kaliteyi ve üretim performansını artıran çözümlere yönelik donanımlar uygulanmıştır. Doğal ve çevreye uyumlu ham maddelerin kullanımı ile ekolojik üretime yönelimin arttığı gözlemlenmiştir. Kompozitler ve 3D Örgülü yapılar ile Teknik Tekstiller alanında Somutlaşmış Ar-Ge çalışmaları fuarda yer almıştır. Mevcut teknolojilerde daha dijital ve mekatronik çözümlerin sunulmasının yanı sıra robotiğin de yer aldığı gözlemlenmiştir. Görüşme yapılan yabancı firmaların yanı sıra, fuarda yer alan Türk firmalarıyla da görüşülmüştür. Bu görüşmeler neticesinde, yerli üretim yapan firmaların bir kısmının yabancı firmalarla ortak girişimde bulunarak yurt dışı üretimlere de açıldığı ve yoğun Ar-Ge çalışmalarına yöneldikleri gözlemlenmiştir. Fuar bütünüyle değerlendirildiğinde tekstilin sadece ülkemiz için değil dünyada da önder ve lokomotif bir sektör olduğu; bilimsel ve teknolojik ilerlemelere hemen adapte olduğu ve kendini sürekli yenilediği gözlemlenmiştir. Fuar tüm katılımcılara olduğu gibi bizlere de büyük katkılar sağlamıştır. Tekstil sektörü, ülkemiz için umut veren, öncü bir sektör olmaya devam edecektir. Desteklerinden ötürü Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’na teşekkür ederiz.