Pamuk ipliğine yatırım artıyor
Pandemi sonrası AB ve ABD’nin siparişlerinin önemli bölümü Türkiye’ye kaydı. Artan üretim, pamuk ipliğine ihtiyacı da artırdı. 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde, pamuk ipliği sektöründe 14 komple yeni yatırım, 13 kapasite artırıcı yatırım ve 27 modernizasyon yatırımı için teşvik belgesi düzenlendi. Firmalar yeni yatırımlarla hem artan talebi karşılamaya hem bu artışı kalıcı kılmaya çalışıyor.
2021 yılında ülkemizde pamuk ipliğine yapılan yatırımlarda dikkat çekici düzeyde artış yaşanıyor. Tekstil sektöründe küresel tedarik zincirinde, pandemi nedeniyle yaşanan kısıtlamalar ve Uzak Doğu’nun lojistik problemleri nedeniyle, AB ve ABD gibi iki büyük tüketici pazarın siparişlerinin önemli kısmının Türkiye’ye kayması bu yatırımlarda etkili oldu. Türkiye’ye rakip Çin, Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Endonezya ve Vietnam gibi ülkelerin nakliye, lojistik anlamında yaşanan fiyat artışı ve termin sorunları talebin Türkiye’ye kaymasını sağladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından her ay Resmi Gazete’de ve Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan yatırım teşvik belgelerine göre 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde, pamuk ipliği sektöründe 14 komple yeni yatırım, 13 tevsi (kapasite artırıcı) yatırım ve 27 modernizasyon yatırımı için teşvik belgesi düzenlendi.
14 yeni firma kuruluyor
Yatırımların detaylarına bakıldığında ise Kırklareli, Uşak, Bursa, Elazığ gibi değişik illerde gerçekleşecek 14 komple yeni yatırımın toplam yatırım tutarı 1.3 milyar TL. Bu yatırımlar için ithal makine ve teçhizat tutarının 139.9 milyon dolar ve yaratacağı istihdamın 885 kişi olacağı öngörülüyor. Kırklareli, Tekirdağ, Uşak, Gaziantep gibi çeşitli illerde gerçekleşecek 13 tevsi (kapasite artırıcı) yatırımın toplam yatırım tutarı ise 723 milyon TL. Bu yatırımlar için ithal makine ve teçhizat tutarı 72.5 milyon dolar ve yaratacağı istihdamın 555 kişi olması planlanıyor.
27 firmaya modernizasyon yatırımı
Yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre aynı dönemde 27 firmaya da modernizasyon yatırımları için teşvik belgesi düzenlendi. Kahramanmaraş, Niğde, Denizli, Adana gibi çok çeşitli ildeki 27 firmanın modernizasyon yatırımları için toplam yatırım tutarı 2.2 milyar TL olarak öngörüldü. Yatırımlar için ithal makine ve teçhizat tutarı 199 milyon dolar ve yaratacağı istihdam 115 kişi olarak kaydedildi. Pamuk ipliği yatırımlarının üretim kapasitesi incelendiğinde, hem ring hem de open-end iplik üretimine yönelik olarak çeşitlilik gösterdiği görülüyor.
Sektörde, yapılması kesinleşen iplik yatırımı tutarı 6–7 milyar TL civarında.
Ancak makine teslimatları günümüz itibariyle iki sene beklemeyle gerçekleşebiliyor.
Dünyada üçüncü sıradayız
Son dönemde yapılan yatırımları değerlendiren TTSİS ve TİSK Başkan Yardımcısı, Karsu Tekstil CEO’su Nevzat Seyok, öncelikle sektörün durumunu analiz etti. Türk tekstil ve hazır giyim sanayiimizin en önemli özelliklerinden ve avantajlarından biri tam entegre bir yapıya sahip olması, elyaftan nihai ürüne kadar tüm segmentlerde modern kapasiteye sahip olması. İplik sektöründe, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın da üyesi olduğu Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu’nun (ITMF) verilerine göre; ülkemiz iplik makinelerinde 7.8 milyon kısa elyaf iğ ile Çin, Hindistan, Bangladeş, Pakistan ve Endonezya’nın ardından altıncı büyük kapasiteye sahip ve 800 bin open-end rotor ile dünyada Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü büyük kapasiteye sahip ülke konumunda. Yine ITMF verilerine göre, 2020 yılında Türk tekstil sanayiinde 319 bin 332 adet kısa elyaf iğ ve 41 bin 692 open-end rotor yatırımı yapıldı.
“Yatırım varsa talep vardır”
Türkiye’nin pamuk ipliği üretiminde lider ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken TTSİS ve Diktaş A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Denizer “Bu yatırımların bir kısmı yeni, bir kısmı da yenileme yatırımıdır. Türkiye sektör olarak zaten hep daha modern ve yeni makina tercih eder bunun da ana sebebi maliyeti düşürmek ve rekabetçi olmak adınadır” dedi. Denizer “Dünyanın önemli bir pamuk üreticisi olmamız ve kendi pamuğumuzun yanında ithal pamuk girdisiyle bunu ipliğe ve kumaşa çevirmemiz katma değer olarak bu yatırımların önemini gösteriyor. Yatırım var ise talep vardır, sektör kâr ediyor ve büyüyordur” diye konuştu.
Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyondaki gücünün tam entegre üretim kabiliyetinden geçtiğini belirten Denizer, hammadde, elyaf, iplik, kumaş, boya, terbiye ve konfeksiyonun zincirin önemli birer parçası olduğunu ifade ediyor. Bu zincir içinde, hammaddenin yani ipliğin lokal tedarikle sağlanması üretici firmalara üretim elastikiyeti, hızı ve alternatifleri sunuyor.
“Organik pamukta marka olabiliriz”
Ülkemizde tekstil sanayicilerinin kapasite artırıcı ve modernizasyon yatırımlarına devam ettiklerini belirten Nevzat Seyok bir başka konuya dikkat çekti. Seyok’a göre tüm bu gelişmeler yaşanırken piyasa şartları dikkate alınarak, ülkemiz pamuk politikasını gözden geçirmeli, pamuk üretimini artırıp sanayinin kalite ve miktar olarak ihtiyacını karşılayacak seviyeye getirmeli. Günümüzde doğal ve organik lifler daha fazla tercih ediliyor. Bu sebeple organik pamukta marka olma şansı iyi değerlendirmeli.
Seyok, “Tekstil sanayii açısından da ülkemiz imalatta kalite ve hızlı tedarik ayrıcalığını geliştirerek pandemi sonrası yaşanan sipariş kaymasını kalıcı hale getirmeli dedi.”
Pamuklu ürünlere talep arttı
Pamuk ipliğine gösterilen ilginin bir başka nedeni de, doğal ve sürdürülebilir ürünlere talebin artması. Hazır giyimde rahat kıyafetler (örme kumaş), abiye kıyafetlerden (dokuma kumaş) çok daha fazla tercih edildi. Bu da pamuklu ürünlerin talebini özellikle Türkiye’den kısa temin süreci avantajıyla artırdı. Yaşanan bu değişimle piyasanın dengesini bulmak üzere olduğunu belirten Denizer “Arz ve talep bir şekilde önümüzdeki dönem rahatlayacaktır. Tabii ki yeni yatırımlar da bunu hızlandıracaktır” dedi.
Pamuk ipliğine yatırım yapan firmalar arasında yer alan Eren Holding, Bitlis’te fabrika kurmaya hazırlanıyor. Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, yaşanan hareketliliğin nedenini “Türkiye kaynaklı tekstil ürünlerine talep artışı söz konusu. Özellikle ticaret ortağımız Avrupa ülkelerinden siparişler arttı. Bunun da nedeni tedarikçi olarak Türkiye’nin Çin’e göre daha avantajlı konumda olması” cümleleriyle özetledi.
İhracat artacak, işsizlik azalacak
Bitlis’te açılacak iplik fabrikası daha sonraki dönemde kumaşa dönerek o bölgede gelişmekte olan konfeksiyon sanayiine hammadde temin edecek. Ürünlerin bir kısmı Çorlu’ya getirilip, oradaki Eren Holding tesislerinde son ürün haline getirilecek. Bitlis’te gerçekleştirecekleri yatırımla emek yoğun tekstil ve konfeksiyon sanayiinde hem ihracata katkıda bulunacaklarını, hem de işsizliğin azaltılmasına yardımcı olacaklarını söyleyen Eren, “İhraç amaçlı tekstil ve konfeksiyon tesislerinin hammaddesini temin etmiş oluruz” dedi.
Eren, kurulacak yeni fabrika için neden Bitlis’i seçtiklerini ise şöyle açıkladı: Bitlis’teki yatırımın temelinde oraya yardımcı olmak, o bölge insanının aş ve iş sahibi olmasına yardımcı olmak yatıyor. Yoksa teşvik bakımından Bitlis ile Niğde’deki Organize Sanayi Bölgesi arasında fark yok. Üstelik Niğde, hem konumu itibariyle, hem de hammadde temini, pazara yakınlığı ve kalifiye işgücü bakımından daha elverişli. Ne var ki Bitlis, yoksulluk sıralamasında Türkiye’de üçüncü sırada. İlahi adalet de, sosyal adalet de oraya yatırımı öncelikli kılar.”
Pamuk ipliğinde hammadde sorunu yaşanabilir
Pamuk ipliğine yapılan yatırımların önümüzdeki günlerde pamuğa talebi artırması bekleniyor. Gerçekleşecek yatırımlar sonrasında Türkiye’de hammadde sorunu yaşanacağı öngörülüyor. Bu sene Türkiye’de pamuk üretimi 700 bin ton civarında, tüketim ise 1 milyon 600 bin ton olarak gerçekleşti. İki rakam arasındaki 1 milyon tonluk fark, ithalatla karşılanıyor. Yatırımlar sayesinde pamuk ihtiyacının artması ve buna paralel olarak ithalatın da artması bekleniyor. Çalışan tesislerden eski ve verimlilikleri düşük olanların kapanacağı da öngörüler arasında yer alıyor.