Pandeminin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle yaklaşık iki yıldır sanal fuarlarda bir araya gelen tekstil ve hazır giyim sektörü, yüz yüze fuarlara hasret kalmıştı. 2022 yılındaysa hem Türkiye’de hem de yurtdışında onlarca fuar düzenlenmesi planlanıyor. Sektör temsilcileri, fiziki veya dijital olarak katılımın olacağı bu fuarlarda, ihracatının artacağı beklentisiyle yeni müşteriler bulacakları keyifli buluşmalara hazırlanıyor.
T ekstil ve hazır giyim sektörünün en önemli organizasyonları olan fuarlar, yeniden eski ihtişamıyla ve heyecanıyla düzenlenmeye başlandı. Tüm dünyada pandeminin getirdiği kısıtlamaların etkisiyle hemen her şeyin dijitalleştiği bir dönemden geçtik. Yaklaşık iki yıl süren pandemi döneminde fuarlar sanal olarak yapılmaya devam ettiyse de ihtiyacı aynı oranda karşılayamadı. Katılımcılar da, ziyaretçiler de kumaşlara, giysilere dokunamadıkları, paylaşamadıkları, birbirlerini ağırlayamadıkları sanal fuarlardan aynı tadı alamadı.
Türkiye’de 2021 yılında, Hazır Giyim, Moda, Kumaş, Konfeksiyon Yan Sanayii alanında 14 fuar gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından açıklanan 2022 Yılı Fuar Takvimi’ne göre TOBB tarafından bu yıl, 115’i uluslararası olmak üzere 358 fuar organize edilecek. En fazla fuarın gerçekleştirileceği şehirler olan İstanbul’da 175, İzmir’de 20, Gaziantep’te 19, Antalya’da 17, Bursa’da 16 ve Ankara’da 12 fuar düzenlenecek.

PV Fuarı’na ilgi yoğun oldu
Fiziki fuarların yeninden düzenlenmesiyle birlikte yakın zamanda dünyadaki en prestijli tekstil fuarlarından biri olan Premiere Vision Manufacturing Paris Fuarı (PV Fuarı) yapıldı. Yılda iki kez olmak üzere her yıl dünyanın dört bir yanından hazır giyim üretimine yönelik kumaş üreticilerini, tasarımcıları ve alım gruplarını bir araya getiren bu önemli etkinliğe katılım, oldukça yoğundu. Türk tekstil sektörünün küresel pazarda tanınırlığının artması ve daha katma değerli ihracat hedefinin gerçekleştirilmesi için büyük önem taşıyan bu fuara, İstanbul Tekstil Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri (İTHİB), Şubat 2022 döneminde 28’inci kez Milli Katılım Organizasyonu düzenledi. 7-11 Şubat tarihlerinde, fiziki ve dijital olarak gerçekleştirilen fuarda 41 ülkeden, Premiere Vision kriterleri doğrultusunda seçilmiş 1080 katılımcı firmayla, yüzde 60’ı uluslararası olmak üzere 74 bin 600 profesyonel ziyaretçi bir araya geldi.

Ziyaretçi yüzde 24 arttı
Fiziksel etkinliğe gelen ziyaretçi sayısının 21 bin 300 olduğuna ve geçtiğimiz Eylül fuarına oranla yüzde 24 oranında arttığına dikkat çeken Premiere Vision Türkiye Ofisi Direktörü Gülperi Erkanlı, “Ziyaretçilerimiz ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerindendi. Özellikle, İtalya, İspanya ve İngiltere’den gelen ziyaretçi sayısında kayda değer bir artış gözlendi. İspanya ve İngiltere’den gelen ziyaretçilerin sayısı geçtiğimiz Eylül fuarına oranla iki katına çıktı” dedi.Erkanlı, belirsizliğin halen hüküm sürdüğü bu dönemde sektörün toparlanmasına yönelik son derece pozitif sinyaller alındığını, 05-07 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek sezonun ikinci fuarında Asya ve ABD pazarlarının da fuara geri döneceği beklentisinin çok güçlendiğini ifade etti. Fuarın 986 fiziksel katılımcısı, elyaf, iplik, kumaş, deri, konfeksiyon, aksesuar, desen gibi farklı segmentlerde 2023 İlkbahar - Yaz sezonuna ait en yeni koleksiyonlarını sergilediler.

Türk firmaları fuarlarda bir adım öne çıkıyor
Fuarda Türkiye’den 186 firma yer aldı. Türk firmalarının ihracatlarını artırmak üzere fuarda çok yoğun çalıştıklarını belirten Erkanlı, “Farklı ülkelerden gelen ziyaretçilerin Türk katılımcı firmalarına ilgisinin üst düzeyde olduğunu güvenle söyleyebiliriz. Ülkemizin tekstil ve hazır giyim alanında ihracatının önemli bir kısmını gerçekleştirdiği Avrupa kıtası ve İngiltere markalarının temsilcilerinin fuarda bizzat bulunabilmesi, var olan ticari ilişkiyi geliştirmek ve derinleştirmekte rol oynarken, aynı zamanda yeni müşterilerle de iş geliştirme imkânı oldu” şeklinde konuştu. Erkan’a göre geçirdiğimiz sezon, sektörün Türk firmalarına olan ilgisinin daha da kuvvetlendiğini görme imkânını sağladı, dünyada yaşadığımız tedarik stratejilerindeki değişiklik dolayısıyla Türkiye’ye olan ilgi daha da arttı.

GDO’suz Türk pamuğu dünyaya tanıtıldı
Pandeminin uluslararası seyahatlere etkisi devam etmesine rağmen Türk firmalarının fuara yoğun ilgi gösterdiklerini belirten İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Fuara katılan 200’e yakın Türk firmamızla B2B görüşmeler sağlamanın yanında, tekstil sektörümüzün küresel ölçekte tanınırlığının ve katma değerinin artması için de çalışmalar gerçekleştirdik. Bu kapsamda sadece katılımcı firmalarımızın değil, aynı zamanda ziyaretçilerin de ilgisiyle karşılaştık” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Fuarın ilk gününden itibaren Türk firmaların ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştığını belirten Öksüz şöyle devam etti: “Fuar boyunca yalnızca Fransa’dan değil, aynı zamanda İtalya, İspanya, Almanya, İngiltere ve ABD’den olmak üzere geniş bir yelpazeyi barındıran uluslararası müşterilerle gerçekleştirilen görüşmeler, oldukça verimli geçti. Bu fuarda firmalarımız, hedeflenen yüksek kalite segmentindeki müşteri kitlesine ulaştılar.” Premiere Vision Fuarı’nda İTHİB ayrıca, GMO Free Turkish Cotton standıyla da yer aldı. GDO’suz Türk Pamuğu’nun dünyaya tanıtılmasının amaçlandığı standın uluslararası ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Öksüz, “Standımızda aynı zamanda Türkiye Dokuma Atlası Sahnesi için hazırlanan tasarımlarımızı da sergileyerek uluslararası alıcıların beğenilerine sunduk. Pandemi döneminde de olsak firmalarımızın ve ziyaretçilerimizin yoğun katılımını büyük memnuniyetle karşıladık” dedi.

Teknoloji yüz yüze iletişimin yerini alamaz
PV Fuarı ile birlikte fiziki fuarlara sektörün gösterdiği yoğun ilgiyi değerlendiren Gülperi Erkanlı, “Teknolojinin geldiği bu şaşırtıcı nokta bile henüz ne insanların yüz yüze gelmesinin yerine geçebilecek ne de bir kumaşa, bir malzemeye dokunma hissinin yerini alabilecek düzeyde diye düşünüyorum. Biz teknolojiyi yüz yüze ilişki kurmanın veya bir malzemeye dokunmanın tamamlayıcısı olarak değerlendirdiğimiz için fuarların gördüğü ilgi bizi şaşırtmıyor” dedi.
Fiziki fuarların diğer pazarlama yöntemleriyle kıyaslandığında alıcıyla üreticiyi buluşturma noktasında oldukça etkili bir seçenek olduğunu belirten Ahmet Öksüz, sektörün fiziki fuarları neden tercih ettiğini şöyle özetledi: “Firmalarımız, katıldığı fuarlar sayesinde kolaylıkla hedef müşteri kitlelerine ulaşabiliyor. Bu etkenler de yurtiçi ve yurtdışı fuarları vazgeçilmez kılıyor. Bununla birlikte fuarlar sadece B2B organizasyonlarının yapıldığı alanlar değil; trendlerin takip edildiği, kurumlar arası network paylaşımlarının yapıldığı, firmaların perspektiflerinin 360 derece artırıldığı etkinlikler.”

Sektör dört gözle fiziki fuarları bekliyor
BOSSA Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Besim Özek ise fiziki fuarların başlamasından en olumlu etkilenecek sektörün tekstil olacağı görüşünü dile getirdi. “Tekstil sektörü için kesinlikle fiziki fuarlar,” diyen Özek, “Sanal olarak kumaşı görmek, hissetmek, tuşesini anlamak imkânsız. Dört gözle fiziki fuarları bekliyoruz. Fuarlar sektörle buluştuğumuz sadece ürün tanıtımı değil, seminerleri ve bilgilendirici etkinlikleriyle bizi de besleyen organizasyonlardır. Pandemi nedeniyle bunu sanal ortamda gerçekleştirmeye çalıştık, ancak kumaşa dokunma, fiziki olarak fuarda bulunmanın tadı bir başka oluyor” dedi.
71’inci yaşını kutlayan ve dünyanın neredeyse her yerinde satış organizasyonu olan BOSSA’nın fuarlardaki en büyük amacının yeni müşterilerle tanışmak değil, yeni geliştirilen ürünleri gösterip hikâyesini mümkün olduğu kadar geniş kapsamda anlatmak olduğunu söyleyen Özek, “Fiziki fuarlar bunun yapılabileceği en güzel mekânlar. Online etkinlikler ve uygulamalar, hem sürdürülebilirlik hem de dünyanın gidişatı için kaçınılmaz olarak devam edecek, ama fiziksel fuarların devamı dinamiklik açısından önemli” dedi.
Fiziki fuarlar, tekstil sektörü için buluşma noktası olmaya devam ediyor. Diğer paydaşlarla etkileşim içinde sektörün gidişatına yön vermeye zemin hazırlayan fuarlar, aynı zamanda sektörün lokomotifi durumunda. 2022 için sektörün beklentisi ise normalleşmenin başladığı, fiziki fuarların sağlıklı olarak yapıldığı, tekrar sanal dünyaya dönmek zorunda kalmayacağımız bir yıl olması.