Hürriyet Gazetesi 27 Mart 2015
TTSİS’nin kamuoyunda geniş yankı bulan raporunda tekstil ve hazır giyime verilen her 1 milyar TL’lik teşvikin 3 milyar TL brüt katma değer ürettiği ortaya çıktı. ‘Verilen teşvik ekonomiye katlanarak dönüyor’ mesajını ileten sektör temsilcilerinin, bu olumlu etkinin artarak devam etmesi için dile getirdiği talepleri ‘5 altın anahtar’ başlığı altında topladık.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın (TTSİS) tekstil ve hazır giyim (THG) sektörünün sağladığı katma değeri ve ülke ekonomisi için önemini ortaya koyduğu ‘Tekstil ve Hazır Giyim Sanayiinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri’ başlıklı raporunun yankıları sürüyor. Raporda THG’nin Tu¨rkiye’de en yüksek brüt katma değeriüreten sektörlerin başında geldiği net bir şekilde ortaya çıkarken, bu alanda sağlanan teşviklerin de ülke ekonomisine katlanarak ciddi bir geri dönüş sağladığı belirlendi. Raporda elde edilen bulgular, Türkiye’de THG sektörüne sağlanacak 1 milyar TL’lik teşviğin net bugünük değer olarak ekonomiye 3 milyar TL değerinde brüt katma değer sağladığını ortaya koyuyor.
Türkiye geneline yaygın
PGlobal tarafından hazırlanan raporda yapılan hesaplamalara göre, bu tutarda bir vergi veya vergi benzeri teşvik ile ortaya çıkan üretim tesisleri ekonomide yılda ortalama 300 milyon TL’nin üzerinde brüt katma değer üretiyor. Bu yatırımlar her yıl doğrudan ve dolaylı olarak 10 bin kişinin üzerinde ilave istihdam sağlıyor. Alınan teşvikle ortaya çıkan tesis üretime devam ettikçe sağlanan brüt katma değer de ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Dolayısıyla 52 bini aşkın işletme sayısıyla Türkiye geneline en fazla yayılmış sektörlerden biri olan THG’ye verilen teşvikler hem ülke geneline yayılması açısından hem de süreklilik özelliği nedeniyle geri dönüşü son derece kuvvetli destekler olarak öne çıkıyor. 2023 hedefleri kapsamında dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almayı arzu eden Türkiye’nin kritik sektörlerinden THG’nin planlanan sıçramayı sağlaması için sektör temsilcilerinin sıklıkla dile getirdiği, yerinde teşvik, girdi maliyetlerinin azaltılması, marka desteği verilmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve stratejik sektör ilan edilmesi şeklinde özetlediğimiz bu 5 başlık, THG’nin uluslararası rekabette Türkiye’nin daha fazla söz sahibi olması için gereken 5 altın anahtar olarak görülebilir. İşte Türkiye’nin 4 bir yanında uzun yıllardır tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyette bulunan sektör temsilcilerinin gündeme getirdiği 5 altın anahtar:
1. Yerinde Teşvik Verilmeli:
Tekstil gibi istihdama katkısıve katma değeri yüksek sektörler farklı bölgelere taşınmak zorunda bırakılmadan yerinde teşvikle desteklenmelidir. Az gelişmişlik bazında ele alınarak coğrafi bölgelere göre teşvik verilmesi hem Türkiye sathına yayılan tekstil ve hazır giyim sektörü hem de ülke ekonomisi için büyük kayıplar yaratacaktır. Teşvikle yatırım yapmak isteyenlerin tesislerini taşıması milli servet kaybına yol açan bir sonuç doğuracaktır. Aldığı teşviği anında üretimle işleyerek yüzde 20-30 oranında katma değer yaratan sektörün bu uygulamadan faydalanamaması ise ciddi bir emek ve gelir kaybıdır.
2. Girdi Maliyetleri Azaltılmalı:
Sektörün dezavantajlı olduğu en büyük konulardan birisi yüksek girdi maliyetleridir. Bu bağlamda enerji ve işçiliğin üstündeki yükler yeniden yapılandırılmalıdır. Primler, vergiler ve fonlar sebebiyle ücretlerde oluşan net brüt farkı maliyetler üzerinde bir yük yaratmaktadır.
3. Marka Desteği Verilmeli:
Turquality gibi sektörlere marka yaratma konusunda yıllardır büyük katkı sağlayan programların devamlılığı ve genişletilmesi önem arz etmektedir. Buna benzer programların tasarım, Ür-Ge, Ar-Ge konularında da oluşturulması son derece yararlı olacaktır. Yurtdışı satın alımları desteklenmelidir.
4. Haksız Rekabet Engellenmeli:
2011 yılından itibaren ithalata uygulanan ek vergilerin bugüne kadar yatırım, istihdam ve dış ticaret dengesine olumlu katkıları göz önüne alınarak, ek vergi uygulamaları kapsamı genişletilerek etkin devam edilmeli.Yerli üretimi korumak adına ek vergi uygulamasının devamı, gümrüklerde etkin menşe kontrollerinin yapılması ve Dahilde İşleme Rejimi uygulamasında gerekli iyileştirmelerin yapılarak bu tarz desteklerin haksız rekabete yol açmadan, amacı doğrultusunda kullanan firmalara kolaylık sağlayacak şekilde uygulanması gerekmektedir.
5. Stratejik Sektör İlan Edilmeli:
THG sektörünün stratejik yatırımlar kapsamına alınarak özel yatırım desteklerinden faydalanabilmesinin ülke ekonomisine olumlu geri dönüş sağlayacağı biliniyor. Verilen teşviklerin geri dönüşleri takip edilmeli, bu aşamada en hızlı katma değer yaratan ve süreklilik arz eden sektörlerin teşviklerine öncelik verilmeli. Ülkemizin olgunlaşmış ve yerleşik tek sanayisi olan tekstil ve hazır giyim 2023 yılı için hedeflenen ihracat rakamlarına Türkiye’yi ulaştıracak yegane sınai dalıdır. Bu minvalde sektör temsilcilerininbeklentisi THG’nin ‘stratejik sektör’ kabul edilerek, ülke ekonomisinde hakkettiği konuma ulaşmasıdır.
Doğrudan dolaylı ve uyarılmış brüt katma değer nedir ?
Bir sektör (ya da bir yatırım) ekonomiye doğrudan, dolaylı ve uyarılmış olmak üzere üç ayrı kategoride etkiler üretir. Brüt katma değer, bir sektörün toplam üretiminden girdiler (hammadde ve aramallar) çıkarıldıktan sonra elde edilen üretim değeridir. Ancak, sektörlerin ekonomiye dolaylı ve uyarılmış katkıları da çok önemli değerlere ulaşabileceği için, sektörün toplam ekonomik katkılarının hesaplanmasında bunların da göz önünde tutulması gerekir. Bir sektörün dolaylı etkileri, sektörün mal veya hizmet üretimi sırasında, o sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerin üretimlerini uyarmasıyla gerçekleşir. Bir diğer deyişle, bir sektör büyürken, o sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerin üretimleri ve istihdamları da artar ve ekonomi dolaylı olarak büyür. Uyarılmış etkiler ise, doğrudan ve dolaylı istihdamdan kaynaklanan gelirden mal ve hizmetlere yapılan harcamalar sonucunda ekonomide ortaya çıkan katma değeri ölçmektedir. TTİS’in WIOD verileri 2013 yılı GSYH rakamlarını baz alarak yaptığı araştırmaya göre, THG sektörünün ürettiği toplam brüt katma değer 117.9 milyar TL’ye ulaşıyor. Bunun 64.8 milyar TL’lik kısmı doğrudan, 25.5 milyar TL’lik kısmı dolaylı, 27.6 milyar TL’lik kısmı uyarılmış etkilerden oluşuyor. THG sektörünün ürettiği toplam brüt katma değerin GSYH’ye oranı yüzde 8.65.
Hammadde yatırımına teşvik
NEVZAT SEYOK (Karsu Tekstil CEO’su):
Ülke ekonomisi için kritik öneme sahip tekstil ve hazır giyim sektörünün yaşaması ve devamlılığının sağlanması için yerli üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesi, ülkemizde üretilebilen malların ithalatının önlenmesi gerekiyor. Bunun için özellikle teşvik uygulamalarının kapsamı genişletilmeli, bölgesel değil yerinde teşvik uygulanmalı. 2011 yılından itibaren ithalata uygulanan ek vergilerin bugüne kadar yatırım, istihdam ve dış ticaret dengesine olumlu katkıları gözönüne alınarak ek vergi uygulamalarının kapsamı genişletilerek devam etmeli. Tekstilin ana hammaddelerinin, özellikle ülkemizde üretimi sınırlı olan selülozik ve sentetik elyaf üretim yatırımları teşvik edilmeli, planlı ve rekabetçi pamuk üretiminin artırılması için yeni tarım politikaları geliştirilmeli. Elyaf üretiminde özellikle yüksek teknolojinin kullanılarak daha fazla katma değer üretilmesi için yerli yabancı ortaklığı ile uluslararası şirketler Tükiye’ye çekilmeli. Pamukta son yıllarda üretim yarı yarıya düştü. En büyük pamuk üreticisi iken, bu konumumuzu kaybediyoruz. Yeni pamuk ekim alanlarının oluşması için daha fazla teşvik verilmeli.
Yatırım indirimi yapılması önemli
METİN SAFTEKİN (Bischoff Roja Tekstil Y. K. Başkanı):
Daha önceki yıllarda uygulanan teşvik politikalarında makine yatırımlarında uygulanan KDV istisnası dışında, hızlandırılmış amortisman ve yatırım indirimi gibi konular ön plandaydı. Bunlar KDV dışında asgari seviyelere indirilmiş durumdadır. Oysa Türkiye’deki tekstil sektörünün acilen makine parkını yenilemesi gerekiyor. Yatırım indirimi, hızlandırılmış amortisman teşvikleri, vergi yuükünü hafifleteceği için yatırımlara ivme kazandıracaktır. Verilecek olan bu vergi teşvikleri hızla üretim parkurunun yenilenmesine, rekabet gücünün artmasına ve dolayısıyla daha fazla katma değer yaratılmasına sebep olacaktır. Bunun olağan sonucunda istihdam artışı olacaktır.
Önce mevcutları yaşatacak önlem
HADİ KARASU (TGSD Başkan Yardımcısı):
Her teşvik yasası son derece iyi niyetli bir şekilde olabilecek en iyi sistem hedeflenerek yapılıyor. Bu konuda bir şüphe yok. Ancak son teşvik yasasında 6. Bölge’ye yapılacak yatırımlarla ilgili detaylarda bazı caydırıcı ya da zorlaştırıcı uygulamalar var. Örneğin buraya yapılacak yatırımlarda yeni makine şartı söz konusu. Yani mevcut yatırımınızı taşıyamıyorsunuz. Oysa bence yeni yatırımlardan önce mevcutları korumak, yaşatmak lazım. Ayrıca kümelenme modelinin sağladığı sinerjiden de daha fazla yararlanabilmek için yerinde teşvik büyük önem taşıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü gibi belli rekabet avantajlarımızın olduğu sektörlerde yerinde teşvik daha isabetli.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın (TTSİS) tekstil ve hazır giyim (THG) sektörünün sağladığı katma değeri ve ülke ekonomisi için önemini ortaya koyduğu ‘Tekstil ve Hazır Giyim Sanayiinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri’ başlıklı raporunun yankıları sürüyor. Raporda THG’nin Tu¨rkiye’de en yüksek brüt katma değeriüreten sektörlerin başında geldiği net bir şekilde ortaya çıkarken, bu alanda sağlanan teşviklerin de ülke ekonomisine katlanarak ciddi bir geri dönüş sağladığı belirlendi. Raporda elde edilen bulgular, Türkiye’de THG sektörüne sağlanacak 1 milyar TL’lik teşviğin net bugünük değer olarak ekonomiye 3 milyar TL değerinde brüt katma değer sağladığını ortaya koyuyor.
Türkiye geneline yaygın
PGlobal tarafından hazırlanan raporda yapılan hesaplamalara göre, bu tutarda bir vergi veya vergi benzeri teşvik ile ortaya çıkan üretim tesisleri ekonomide yılda ortalama 300 milyon TL’nin üzerinde brüt katma değer üretiyor. Bu yatırımlar her yıl doğrudan ve dolaylı olarak 10 bin kişinin üzerinde ilave istihdam sağlıyor. Alınan teşvikle ortaya çıkan tesis üretime devam ettikçe sağlanan brüt katma değer de ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Dolayısıyla 52 bini aşkın işletme sayısıyla Türkiye geneline en fazla yayılmış sektörlerden biri olan THG’ye verilen teşvikler hem ülke geneline yayılması açısından hem de süreklilik özelliği nedeniyle geri dönüşü son derece kuvvetli destekler olarak öne çıkıyor. 2023 hedefleri kapsamında dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almayı arzu eden Türkiye’nin kritik sektörlerinden THG’nin planlanan sıçramayı sağlaması için sektör temsilcilerinin sıklıkla dile getirdiği, yerinde teşvik, girdi maliyetlerinin azaltılması, marka desteği verilmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve stratejik sektör ilan edilmesi şeklinde özetlediğimiz bu 5 başlık, THG’nin uluslararası rekabette Türkiye’nin daha fazla söz sahibi olması için gereken 5 altın anahtar olarak görülebilir. İşte Türkiye’nin 4 bir yanında uzun yıllardır tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyette bulunan sektör temsilcilerinin gündeme getirdiği 5 altın anahtar:
1. Yerinde Teşvik Verilmeli:
Tekstil gibi istihdama katkısıve katma değeri yüksek sektörler farklı bölgelere taşınmak zorunda bırakılmadan yerinde teşvikle desteklenmelidir. Az gelişmişlik bazında ele alınarak coğrafi bölgelere göre teşvik verilmesi hem Türkiye sathına yayılan tekstil ve hazır giyim sektörü hem de ülke ekonomisi için büyük kayıplar yaratacaktır. Teşvikle yatırım yapmak isteyenlerin tesislerini taşıması milli servet kaybına yol açan bir sonuç doğuracaktır. Aldığı teşviği anında üretimle işleyerek yüzde 20-30 oranında katma değer yaratan sektörün bu uygulamadan faydalanamaması ise ciddi bir emek ve gelir kaybıdır.
2. Girdi Maliyetleri Azaltılmalı:
Sektörün dezavantajlı olduğu en büyük konulardan birisi yüksek girdi maliyetleridir. Bu bağlamda enerji ve işçiliğin üstündeki yükler yeniden yapılandırılmalıdır. Primler, vergiler ve fonlar sebebiyle ücretlerde oluşan net brüt farkı maliyetler üzerinde bir yük yaratmaktadır.
3. Marka Desteği Verilmeli:
Turquality gibi sektörlere marka yaratma konusunda yıllardır büyük katkı sağlayan programların devamlılığı ve genişletilmesi önem arz etmektedir. Buna benzer programların tasarım, Ür-Ge, Ar-Ge konularında da oluşturulması son derece yararlı olacaktır. Yurtdışı satın alımları desteklenmelidir.
4. Haksız Rekabet Engellenmeli:
2011 yılından itibaren ithalata uygulanan ek vergilerin bugüne kadar yatırım, istihdam ve dış ticaret dengesine olumlu katkıları göz önüne alınarak, ek vergi uygulamaları kapsamı genişletilerek etkin devam edilmeli.Yerli üretimi korumak adına ek vergi uygulamasının devamı, gümrüklerde etkin menşe kontrollerinin yapılması ve Dahilde İşleme Rejimi uygulamasında gerekli iyileştirmelerin yapılarak bu tarz desteklerin haksız rekabete yol açmadan, amacı doğrultusunda kullanan firmalara kolaylık sağlayacak şekilde uygulanması gerekmektedir.
5. Stratejik Sektör İlan Edilmeli:
THG sektörünün stratejik yatırımlar kapsamına alınarak özel yatırım desteklerinden faydalanabilmesinin ülke ekonomisine olumlu geri dönüş sağlayacağı biliniyor. Verilen teşviklerin geri dönüşleri takip edilmeli, bu aşamada en hızlı katma değer yaratan ve süreklilik arz eden sektörlerin teşviklerine öncelik verilmeli. Ülkemizin olgunlaşmış ve yerleşik tek sanayisi olan tekstil ve hazır giyim 2023 yılı için hedeflenen ihracat rakamlarına Türkiye’yi ulaştıracak yegane sınai dalıdır. Bu minvalde sektör temsilcilerininbeklentisi THG’nin ‘stratejik sektör’ kabul edilerek, ülke ekonomisinde hakkettiği konuma ulaşmasıdır.
Doğrudan dolaylı ve uyarılmış brüt katma değer nedir ?
Bir sektör (ya da bir yatırım) ekonomiye doğrudan, dolaylı ve uyarılmış olmak üzere üç ayrı kategoride etkiler üretir. Brüt katma değer, bir sektörün toplam üretiminden girdiler (hammadde ve aramallar) çıkarıldıktan sonra elde edilen üretim değeridir. Ancak, sektörlerin ekonomiye dolaylı ve uyarılmış katkıları da çok önemli değerlere ulaşabileceği için, sektörün toplam ekonomik katkılarının hesaplanmasında bunların da göz önünde tutulması gerekir. Bir sektörün dolaylı etkileri, sektörün mal veya hizmet üretimi sırasında, o sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerin üretimlerini uyarmasıyla gerçekleşir. Bir diğer deyişle, bir sektör büyürken, o sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerin üretimleri ve istihdamları da artar ve ekonomi dolaylı olarak büyür. Uyarılmış etkiler ise, doğrudan ve dolaylı istihdamdan kaynaklanan gelirden mal ve hizmetlere yapılan harcamalar sonucunda ekonomide ortaya çıkan katma değeri ölçmektedir. TTİS’in WIOD verileri 2013 yılı GSYH rakamlarını baz alarak yaptığı araştırmaya göre, THG sektörünün ürettiği toplam brüt katma değer 117.9 milyar TL’ye ulaşıyor. Bunun 64.8 milyar TL’lik kısmı doğrudan, 25.5 milyar TL’lik kısmı dolaylı, 27.6 milyar TL’lik kısmı uyarılmış etkilerden oluşuyor. THG sektörünün ürettiği toplam brüt katma değerin GSYH’ye oranı yüzde 8.65.
Hammadde yatırımına teşvik
NEVZAT SEYOK (Karsu Tekstil CEO’su):
Ülke ekonomisi için kritik öneme sahip tekstil ve hazır giyim sektörünün yaşaması ve devamlılığının sağlanması için yerli üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesi, ülkemizde üretilebilen malların ithalatının önlenmesi gerekiyor. Bunun için özellikle teşvik uygulamalarının kapsamı genişletilmeli, bölgesel değil yerinde teşvik uygulanmalı. 2011 yılından itibaren ithalata uygulanan ek vergilerin bugüne kadar yatırım, istihdam ve dış ticaret dengesine olumlu katkıları gözönüne alınarak ek vergi uygulamalarının kapsamı genişletilerek devam etmeli. Tekstilin ana hammaddelerinin, özellikle ülkemizde üretimi sınırlı olan selülozik ve sentetik elyaf üretim yatırımları teşvik edilmeli, planlı ve rekabetçi pamuk üretiminin artırılması için yeni tarım politikaları geliştirilmeli. Elyaf üretiminde özellikle yüksek teknolojinin kullanılarak daha fazla katma değer üretilmesi için yerli yabancı ortaklığı ile uluslararası şirketler Tükiye’ye çekilmeli. Pamukta son yıllarda üretim yarı yarıya düştü. En büyük pamuk üreticisi iken, bu konumumuzu kaybediyoruz. Yeni pamuk ekim alanlarının oluşması için daha fazla teşvik verilmeli.
Yatırım indirimi yapılması önemli
METİN SAFTEKİN (Bischoff Roja Tekstil Y. K. Başkanı):
Daha önceki yıllarda uygulanan teşvik politikalarında makine yatırımlarında uygulanan KDV istisnası dışında, hızlandırılmış amortisman ve yatırım indirimi gibi konular ön plandaydı. Bunlar KDV dışında asgari seviyelere indirilmiş durumdadır. Oysa Türkiye’deki tekstil sektörünün acilen makine parkını yenilemesi gerekiyor. Yatırım indirimi, hızlandırılmış amortisman teşvikleri, vergi yuükünü hafifleteceği için yatırımlara ivme kazandıracaktır. Verilecek olan bu vergi teşvikleri hızla üretim parkurunun yenilenmesine, rekabet gücünün artmasına ve dolayısıyla daha fazla katma değer yaratılmasına sebep olacaktır. Bunun olağan sonucunda istihdam artışı olacaktır.
Önce mevcutları yaşatacak önlem
HADİ KARASU (TGSD Başkan Yardımcısı):
Her teşvik yasası son derece iyi niyetli bir şekilde olabilecek en iyi sistem hedeflenerek yapılıyor. Bu konuda bir şüphe yok. Ancak son teşvik yasasında 6. Bölge’ye yapılacak yatırımlarla ilgili detaylarda bazı caydırıcı ya da zorlaştırıcı uygulamalar var. Örneğin buraya yapılacak yatırımlarda yeni makine şartı söz konusu. Yani mevcut yatırımınızı taşıyamıyorsunuz. Oysa bence yeni yatırımlardan önce mevcutları korumak, yaşatmak lazım. Ayrıca kümelenme modelinin sağladığı sinerjiden de daha fazla yararlanabilmek için yerinde teşvik büyük önem taşıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü gibi belli rekabet avantajlarımızın olduğu sektörlerde yerinde teşvik daha isabetli.