Tekstilde “geri dönüşüm” trend değil, bir zorunluluk!

12-01-2022

Sürdürülebilir üretime geçiş zorunluluğu bugün artık tekstil sektörünün öncelikli gündem maddesi. Atılacak adımların ilk sırasındaysa tekstilde geri dönüşüm var. Tüm dünyada geri dönüşüme hem üreticilerin hem tüketicilerin ilgisi artıyor. Tekstilde geri dönüşüme katkı sağlamak global markalara prestij sağlarken, dünyamızın geleceği için de hayati önem taşıyor.
Dünyamız hızla kirleniyor. Artık üzerindeki yükü taşıyamayacak durumda ve alarm veriyor. Son yıllarda tekstil sektöründe üretim ve tüketimin oldukça artmasına neden olan “hızlı moda” ile birlikte tekstil de çevreyi en fazla kirleten sektörler arasında yerini aldı. Üretimin fazla olması atık fazlalığını da beraberinde getiriyor.
Kişi başı yıllık tekstil atığı 37 kg olan ABD’de, yıllık 17 milyon ton tekstil atığı ortaya çıkıyor. Avrupa’da çöpe giden kıyafet atıkları yıllık 4 milyon tonu bulurken, dünya genelinde yıllık 40 milyon ton tekstil ve konfeksiyon atığı oluşuyor. Tüm bunların toplanabilmesi durumunda, 250 milyar dolarlık bir ekonomik değer yaratılması mümkün.
Türkiye’de ise yıllık yaklaşık, 1 milyon 800 bin ton ürünün yılda yaklaşık 600 bin tonluk kısmı çöpe gidiyor. Yakın zamanda uygulamaya giren kıyafet toplama kumbaralarıyla, yılda yaklaşık 40 bin ton giysi toplanarak geri kullanım için ayrıştırılıyor ve 10 bin tonluk bölümü geri dönüştürülebiliyor. Çöpe giden tüm kıyafetlerin toplanması ve değerlendirilmesi durumunda, Türkiye’nin 2,5 milyar dolarlık bir katma değer yaratma potansiyeli bulunuyor.

Yarın değil, bugün
Hazır giyim atıklarının neredeyse tamamen geri dönüştürülmesi mümkün olduğu halde, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinde bile bunun uygulanmaması ve çevresel yüke sebep olması, tekstil sektörünün sürdürülebilirliğini de riske ediyor. Elde edilen veriler ışığında değerlendirildiğinde, tekstil ve hazır giyim sektörünün, hammadde ve ürün üretiminin yanı sıra kullanım ve kullanım sonrası aşamalarda meydana gelen çevresel zararlara karşı önlem almaması halinde, ortaya çıkması beklenen olumsuz etki, oldukça büyük.
Mevcut şartlarla devam edilmesi halindeyse, tekstil sektörünün 2050’ye kadar dünyadaki karbon bütçesinin yüzde 26’sını tek başına tüketeceği öngörülüyor. Ayrıca mevcut şartların devam edeceği varsayılarak hazırlanan senaryolarda, 2050 yılında tekstil ve hazır giyim sektörünün yenilenemeyen hammadde kullanımının 300 milyon tona, okyanuslara bırakılan mikroplastik miktarının da 22 milyona varacağı ifade ediliyor.
Tekstil sektörünün olumsuz çevresel etkilerini önlemek ve hammadde kısıtlarıyla çevresel faktörlerin sektörün geleceğini riske atmasını engellemek için, geleneksel üretim yöntemlerinden vazgeçmesi gerektiği, artık tüm dünya tarafından kabul ediliyor. Giderek artan bu riski bertaraf etmenin çözümü ise doğrusal malzeme akışı yerine döngüsel malzeme akışının benimsenmesi ve geri dönüştürülmüş liflerin kullanımının yaygınlaştırılmasından geçiyor.

2050’den sonra yasak
Tekstil sektöründe sürdürülebilir üretim için iki yöntem öne çıkıyor. Yöntemlerden biri geri dönüşüm, diğeri ise yeniden kullanım... Yeniden kullanım yönteminde tüketiciler tekstil ürünlerini bir süre kullandıktan sonra bireysel olarak yeni bir kullanıcıya verebiliyor ya da ürünlerin ikinci el olarak satılması sağlanabiliyor. Bu şekilde tekstil ürünlerinin kullanım süresi uzuyor ve sürdürülebilir üretime de katkı sağlanıyor.
Geri dönüşümse, kullanıcı öncesi ya da sonrası süreçlerde tekstil atıklarının yeniden değerlendirilmesi sonucu tekrar tekstil ya da tekstil dışı ürünler elde edilmesi anlamına geliyor. Geri dönüşüm yöntemiyle tekstil atıkları başka üretim süreçlerine girdi sağlayabileceği gibi, tekstil dışı üretim süreçlerinin atıkları da tekstil üretimine katkı sunabiliyor.
Avrupa Birliği, 2025 yılından itibaren tekstil atıklarının ayrı toplanması zorunluluğunu getiriyor; ayrıca bu ürünlerin yakılmasını veya evdeki çöplere atılmasını yasaklıyor. Çevre sorunlarının azaltılmasına yönelik atılan adımlardan biri olan bu uygulamanın tekstilde geri dönüşüm faaliyetlerine önemli oranda katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Dönüşümün merkezi Uşak
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tekstilde geri dönüşüm yatırımları her geçen gün artıyor. Bu alanda faaliyet gösteren firmalar yoğunlukla İstanbul’da bulunuyor. Adana, Bursa, Kayseri ve Gaziantep’teki az sayıdaki şirket bu konuya hassasiyetle yaklaşıyor. Uşak ise Türkiye’de tekstil geri dönüşümünün merkezi konumunda. Uşak sanayisi, geri dönüşüm sektörünün yaklaşık yüzde 72’sini karşılıyor. Günlük 1700, yıllık ise 510 bin ton ürün, 484 bin 500 ton elyafa dönüştürülerek 720 milyon dolar katma değer sağlanıyor. Uşak’ta tekstilin yanı sıra deri, seramik, metal, plastik, kâğıt, lastik, ambalaj geri kazanımı faaliyetleri de yapılıyor.
“Kullandığımız hammadde, 20 sene önceye kadar konfeksiyon atölyeleri sobalarında yakılan, kumaş kesim esnasında ortaya çıkan firelerdi” diyen, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası (UTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi S. Selim Kandemir, “Şu an TOBB sanayi veri tabanına göre; bir yılda 708 bin ton kırpıntı geri dönüştürülerek, 673 bin ton lif tekrar kullanılabilir hale getiriliyor. Sıfır değer olarak görülen bu kırpıntıların bertarafı için yıllık 24 milyon dolarlık harcama yapılması gerekirken, geri dönüştürülmesiyle 605,6 milyon dolarlık katma değer ekonomiye kazandırılıyor” şeklinde konuşuyor. Uşak’ın geri kazanım, ekoloji odaklılık, yeşil ekonomi, düşük karbon üretimi gibi kavramlar açısından dünya çapında merkez olabilecek bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Kandemir, “Bizim çalışmamız sadece bir sanayici faaliyeti değil, aynı zamanda tarımsal alanları koruyan, çöp yığınlarının önüne geçen ve su kullanımından tasarruf edilmesini sağlayan duyarlı bir girişimdir. Değil çevresel atık çıkarmak tam tersine, bunların bertarafında çok ciddi bir katkımız var” diyerek yaptıkları çalışmanın öneminin altını çiziyor.

62 ülkeye ihracat
Tekstilde geri dönüşüm, aynı zamanda önemli oranda su tasarrufu da sağlıyor. 1 kilo pamuklu tekstil ürünü için 10 bin litre su gerekiyor. 2018 yılında Türkiye’nin su tüketimi 54 milyar m³ iken Uşak, tekstil geri dönüşümü alanında yaptığı üretimle tek başına yılda 4,8 milyar m3 suyun kullanımını engelledi ve önemli miktarda tasarruf sağladı.
Uşak’taki geri dönüşüm tesisleriyle ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlandığını belirten Kandemir, şunları söylüyor: “Yaklaşık 1 milyar 700 milyon dolarlık bir ekonominin, sıfırdan tekrar oluşturulması, önemli bir katma değerdir ve bu yalnızca tekstil geri dönüşümündeki mekanik tesislerinden elde edilen elyaf ve open-end tesislerinde ipliğe dönüştürülmesiyle oluşan yıllık rakamdır. Türkiye, pamuk lifi geri kazanım ihracatında, 70,6 milyon dolar ile dünyada yüzde 18,6’lık paya sahip ve en fazla ihracat yapan ülke konumunda. 62 ülkeye; kırpıntı geri kazanımı, bundan elde edilen rejenere iplik, örgü, triko ve çorap ihracatı yapılıyor. Dünya genelinde çorap üreticilerinin kullandığı ipliğin yüzde 70’e yakını da Uşak’tan sağlanıyor.”
UTSO ayrıca, sektörün dünya çapında marka haline gelebilmesi için, Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği, 3 milyon dolarlık Uluslararası Rekabeti Geliştirme Projesi’ni başlattı. Bu projeyle sektördeki temsilcilere uluslararası alanda istenilen belgelerin sağlanmasından dış ticaret bölümlerinin geliştirilmesine kadar, birçok hizmet veriliyor. 2022 yılının ortalarındaysa, yurtdışı ikili iş görüşmelerine başlanması planlanıyor.

Atık değil, hammadde
Geri dönüşümün ülke ekonomisine ve dünyaya katkısının artması için tesislerin yaygınlaşması kadar, bu konudaki bilincin ve farkındalığında da artması gerekiyor.
“Geri dönüşümden kazandığımız maddelerin, yeni bir üretim için hammadde olduğunun herkes tarafından benimsenmesi gerekiyor” diyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Atık ve Geri Dönüşüm Sanayi Meclisi Başkanı Ali Kantur, sektörün gelişmesi için toplama sistemlerinde de bazı geliştirmeler yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Sektörün tüm paydaşlarının TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sanayi Meclisi’nin çatısı altında toplanmasının atılacak adımlar konusunda karar alırken önemli avantajlar sağladığını anlatan Kantur, kısa vadede öncelikle hedeflerinin atık ve geri dönüşüm bilincini artırmak olduğunu ifade ediyor. Yurtiçindeki toplama ve geri dönüşüm verimliliğinin henüz istenilen düzeye ulaşmadığını söyleyen Kantur, atma alışkanlıkları, toplanma sistemi, altyapı ve eğitim gibi birçok nedenin bu durumda etkili olduğunu vurguluyor.

Hedef döngüsel ekonomi
Dağınık halde bulunan tüm envanterlerin toparlanarak Türkiye genelini kapsayan bir çalışma ve yol haritasına ihtiyaç olduğunu belirten Kantur şöyle devam ediyor: “Uzun vadede, bu yol haritasını uygulamaya geçirmek için altyapı oluşturmak, adım adım hedefleri uygulamaya koymak gerekiyor. Bundan 15 yıl sonra atık konusunda döngüsel bir ekonomi oluşturmuş, evsel, endüstriyel, tıbbi vb. bütün atıkların verilerine hâkim, bertaraf metotları netleşmiş ve uygulamaya alınmış tüm bu çalışmaların sonunda ise depolama ihtiyacını toplam oluşan atığın sadece yüzde 10’larına düşürmüş bir Türkiye olması için, bugün bu çalışmaların hızlıca hayata geçirilmesi önemli.”

Atık toplamaya teşvik etmek gerek!
Tekstil atıkların geri toplanmasının Kızılay ya da Mehmetçik Vakfı’na münhasıran verilerek bir düzenleme yapılabileceğine dikkat çeken Gama Recycle CEO’su Zafer Kaplan, elde edilecek gelirin de şehit ailelerine ve ihtiyaç sahiplerine paylaştırılmasını öneriyor. Toplama yetkisinin sadece bu kurumlara verilmesinin tekstil atıklarının toplanmasını artırabileceğini vurgulayan Kaplan, “Zincir mağazalar, indirim çeki uygulamalarıyla kullanılmış kıyafetlerin toplanmasını teşvik edebilirler. Bu mağazalara toplanan kıyafet tonajında vergi indirimi gibi uygulamalar yapılabilir. Benzer biçimde pet şişelerde de depozito sistemiyle toplanma oranları çok hızlı bir şekilde artırılabilir, önemli olan depozit bedelini yüksek tutarak, tüketicinin geri getirmesini sağlayabilmek” diyor.

Markalar yüzünü dönüşüme çevirdi
Sürdürülebilir üretime geçmeyi hedefleyen uluslararası markaların gündeminde de geri dönüşüm var; hem üreticilerin hem de tüketicilerin bu konudaki farkındalığı artıyor. Özellikle küresel trendler incelendiğinde, gelir seviyesinin ve eğitim düzeyinin yüksekliğiyle doğru orantılı olarak bu konudaki bilincin artış gösterdiği gözlemleniyor.
Moda dünyasında geri dönüşüme yönelik ilgi artmaya devam ederken üreticiler, bir taraftan üretim süreçlerinde açığa çıkan atığı yönetmeye, diğer taraftan da yeni fırsatları değerlendirmeye çalışıyor.
Dünyanın en büyük tekstil ürünleri perakendecilerinden biri olan Inditex Grubu’nun 17 Temmuz 2019 tarihinde sürdürülebilirlik hedefleriyle ilgili yaptığı açıklama, tekstil geri dönüşümünün geleceğiyle ilgili önemli ipuçları veriyor. Açıklamada Grup, 2025 yılına kadar bütün ürünlerini sürdürülebilir şekilde üretip pazara sunmayı taahhüt ediyor.
H&M, Mango, The North Face, Nike gibi önemli markalar da müşterilerini geri dönüşüme özendirme amaçlı, alışverişlerinde birtakım avantajlar sunmaya ve eski ürünlerinin atıklarını toplamaya çalışıyor.

ZARA’nın iplikleri Uşak’tan
Küresel markaların geri dönüşüme ilgilerinin artması, bu alanda faaliyet gösteren firmalar için de uluslararası işbirliği fırsatlar sunuyor. 2018 yılında, G7 Zirvesi’nin ana konusu haline gelen, dünyadaki büyük tekstil gruplarından 32 global markanın altına imza attığı deklarasyonla hızlanan tekstilde geri dönüşümün Uşak için lokomotif sektörlerinin başında geldiğine dikkat çeken UTSO Başkanı S. Selim Kandemir, global markalarla da işbirlikleri yaptıklarını ifade ediyor.
Global markaların da artık ürettiği ürünlerin içinde geri dönüşümle elde edilen iplik kullanmayı prensip haline getirdiğini belirten Kandemir, “Bu noktada dünya çapında faaliyet gösteren ve marka değeri yüksek bir şirket olan ZARA, Uşak’ta bir dizi incelemelerde bulundu ve ürünlerini sadece burada üretilen iplikle elde etmek için çalışmalar yaptı. Bizler de UTSO olarak bu çalışmalara gerekli destekleri verdik ve halen bu konudaki girişimler devam ediyor” diyor.
Gama Recycle da global markalarla önemli işbirlikleri gerçekleştiriyor. Geri dönüşüm faaliyetleri sonunda recycle polyester elyaf, Rpet chips, recycle pamuk elyafı ve bu elyaflardan da recycle iplikler elde ediliyor.
Bu ipliklerle de Gama Recycle’ın tedarikçisi olduğu konfeksiyon üreticileri tarafından, H&M, Zara, Adidas, Ikea, Tommy, Lacoste, LC Waikiki gibi çok sayıda dünya markası için kıyafet, ayakkabı, çanta, tekstil ürünleriyle halılar üretiliyor.

Avrupa’nın en büyüğü geliyor
Gaziantep’te üç, Düzce’de iki olmak üzere toplam beş işletmede, 150 bin m2 kapalı alanda 1200 kişiyi istihdam eden Gama Recycle, yeni bir tesisi açmaya hazırlanıyor.
Ocak ayı içerisinde Düzce Gümüşova’da faaliyete geçecek olan tesis, Avrupa’nın en büyük geri dönüşüm tesisi olacak. Kendi alanında dünyanın en büyük kapasitelerinden birisine sahip olacak tesis, en modern teknolojiyi de içinde barındıracak. Günlük yaklaşık 500 ton atık pet şişe hammadde olarak girecek ve tesisten günlük 200 ton recycle polyester elyaf ve 100 RPET chips mamul olarak çıkacak. 72 bin ton/yıl recycle polyester elyaf ve 36 bin ton/yıl Rpet chips üretilecek.
Gama Recycle halihazırdaki beş tesisinde yıllık 2 milyar 555 milyon adet pet şişenin, 182 milyon 500 bin adet/atık kıyafetin hammadde olarak tekrar ekonomiye kazandırılmasını sağlıyor. Ekonomiye yaklaşık 200 milyon dolar katkıda bulunuyor.

DÜNYADA GERİ DÖNÜŞÜM
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Bursa İli Tekstil ve Geri Dönüşüm Tesisi ön fizibilite raporunda yer alan bilgilere göre, bazı ülkelerin geri dönüşüm konusunda attığı adımlar şunlar.

Hindistan
Dünyanın en büyük tekstil üreticilerinden biri olan ve 15 milyondan fazla kişinin istihdam edildiği Hindistan’da, tekstil geri dönüşümü Panipat bölgesinde yoğunlaşmış durumda. Yaklaşık 150-200 adet işleme merkezinin bulunduğu bölgede yıllık 62 milyon dolar ciroya ulaşılıyor ve toplam 20 bin kişi istihdam ediliyor.

Fransa
Tekstil geri dönüşümünü ulusal döngüsel ekonomi politikasıyla birleştiren en önemli ülkelerden biri olan Fransa, tedarik döngüsünü hızlandırmak için Döngüsel Tekstil Borsası’nı (Circular Textile Stock Exchange) kurdu. Borsanın temel hedefi ise pazardaki tekstil atıklarının en az yüzde 50’sini toplamak ve toplananların yüzde 95’ini yeniden kullanıma sokmak veya geri dönüşüm süreçlerinden geçirmek.

Almanya ve İngiltere
Bu iki ülkenin tekstil geri dönüşümü konusunda dünyadaki diğer örneklerden öne çıkan özellikleri, bu tür inisiyatiflerde küresel proje ortaklarıyla çalışmaları... Aynı zamanda en iyi tekstil geri dönüşüm sistemlerine sahip olan ve geri dönüştürülmüş tekstilden yapılan ürünler alanında “en iyi uygulama” olarak gösterilen Almanya ve İngiltere, tekstil atıklarının değerlendirilmesi ve halkın katılımını teşvik etmek amacıyla geri dönüşüm tesisleri de kuruyor.

Hollanda
Hollanda’nın geri dönüşüm zinciri; toplama, sıralama, satışa elverişli kıyafetler, geri dönüşümsüz kıyafet ve tekstil ürünlerinin işlenmesini kapsıyor. Tekstil atıkları, çeşitli ticari ve yardım kuruluşları tarafından düzenleniyor.

Belçika
Ülkedeki Flaman Bölgesi, atık yönetimi ve mevzuat açısından en iyi uygulama örneği olarak kabul ediliyor. Bu bölge aynı zamanda, Avrupa’nın büyük geri dönüşüm merkezlerinden bir olma özelliği taşıyor.

ABD
Her yıl 15 milyon tondan fazla kullanılmış tekstil atığı üretiliyor. Bu miktar, son 20 yılda iki katına çıktı. Ortalama bir Amerikalı, yaklaşık 80 kilo kullanılmış kıyafeti atıyor. Tekstil Geri Dönüşüm Konseyi’ne göre, kullanılmış kıyafetlerin yaklaşık yarısı yardım kuruluşları tarafından kamuya veriliyor. Hayır kurumları bu giysileri ücretsiz veya düşük fiyatlarla dağıtıyor veya satıyor. Yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir tekstil ürünlerinin yüzde 61’i ise diğer ülkelere ihraç ediliyor.

TEKSTİL ÜRETİMİNDE SU
Dünya genelinde yıllık 110 milyon ton elyaf üretiliyor. Bunun sadece yüzde 7,5’lik kısmı geri dönüşümden (yüzde 0,5’i tekstil atıkları ve yüzde 7’si pet şişeler) elde ediliyor.
Her yıl elyaf üretimi için 342 milyon varil petrol, pamuk üretimi için yıllık 300 milyar m3 su kullanılıyor. Bu da küresel tatlı suyun yüzde 12’sine denk geliyor.
6 pet şişeden 1 tişört, 40 pet şişeden 1 kot pantolon üretilebiliyor. Bu giysiler orijinal pamuktan üretildiğinde 1 pamuklu tişört üretmek için 2 bin 720 litre, 1 kot pantolon için 8 bin litre su tüketiliyor.


Diğer Haberler